Kurt Cobain hırkasıyla sahnede son konserini veriyordu. Aradan neredeyse 21 yıl geçti. 90’lara dair her şey küf koktu, Sevigny 40’ında, zamana ve tüm akımlara karşı geliyor. Özenenlere yedi maddelik yol kılavuzu...
1- Her karaktere bürün.
Mümkünse hep ayrı telden çal
Siz onu ‘Amerikan Sapığı’ ‘Zodiac’ ‘Boys Don’t Cry’ gibi filmlerdeki tuhaf ve arıza karakterler sayesinde tanımış olabilirsiniz. Her seferinde “Başka nerede oynuyordu?” diye Google’a başvurmanız da pek mümkün. Bir oynadığı, diğerine benzemiyor. Her seferinde sanki deri değiştiriyor. Cici romantik komediler, süslü aksiyonlar pek ona göre değil. Derdi olan, tedirgin bir geçmişe sahip, hayatta baygın duran, aygın bakan kim varsa Sevigny’nin filmografisinde. Seri katiller, rahatsız edici tipler, ağır partileyenler, hipster’lıktan başı göğe erenler. Çeşit çeşit. Cins cins.
2- Bir ikon tut.
Mümkünse çirkin olsun.
Rol modeli olarak fotoğrafını başucunda tuttuğu, iki isim var. Biri müzisyen/şair/yazar Patti Smith; diğeri Sonic Youth’un vokalisti Kim Gordoll. Hayatını nasıl değiştirdiklerinden bahsediyor da bahsediyor. Bilmem anlatabildi mi?
3- Eski defterleri karıştır.
Mümkünse herkesle paylaş
Siz eski sevgililerinize dair her şeyi “Yak bütün fotoğrafları” nakaratıyla, son sürat imha etmekle uğraşadurun, Chloë bunu bir ‘sanata’ dönüştürüyor. Hayatına giren tüm erkeklerle olan fotoğrafları masaya dökmüş, eski sevgililerin yüzlerini komik etiketlerle örtmüş, sonra da bir fanzin olarak basmaya karar vermiş. Adı, ne tarafa çekersen öyle anlaşılacak tatta: ‘No Time for Love’ (Aşka Zaman Yok), 100 adet bastırdığı fanzin, 28 sayfalık, yaklaşık 40 lira. Bu haftadan itibaren dünyanın çeşitli bağımsız kitabevlerine düşmeye başlayacak yavaş yavaş.
4- Bir renk tut.
Mümkünse tuhaf dursun.
Anketlerde, anı defterlerinde “favori renginiz” sorusunu pembe, mavi, siyah, beyaz gibi genel geçer renklerle geçiştirdiyseniz, üzgünüz kaybettiniz. Turuncu diyenlerle devam edelim. Renk psikolojisindeki karşılığı dışa dönük, dışavurumcu. Çığırtkan, rahatsız edici, hatta kimilerine göre sinir bozucu. Chloë’un favori renginin turuncu olduğunu, kırmızı halılarda hiç çekinmeden, gocunmadan, en cart turuncularla poz verdiğini eklemeye gerek var mı?
5- Kendi hayran kitabını bastır.
Mümkünse sanat koksun
Geçen ay Rizzoli’den çıkan ‘Chloë Sevigny’, aktris/model/tasarımcı olarak 20 yıl boyunca verdiği en ilham verici karelerinden derleme bir fotoğraf kitabı. Enteresan olan kendi kitabını kendi yazması!
6- Sürekli yatak odandan bahset.
Mümkünse içinse seks olmasın.
20 yıldır dilinden düşürmediği, evire çevire anlattığı neredeyse tek bir mevzuu var: Ergenlik çağının yatak odası. Anlatıyor da anlatıyor: Boydan boya posterlerle kaplı oluşunu, dergilerde/gazetelerde gördüğü her ilginç detayı kesip bir köşeye astığını, duvarlarını çizimleriyle süslediğini, uzaktan bir modern sanat galerisine benzediğini... Tracey Emin de kimmiş!
7- Durmadan değiş.
Mümkünse aynalardan uzak ol.
Savunduğu fikir şu: Sürekli ayna karşısına geçen biri, özgürlüğünü yitirir. Kendisine teslim olur. Güzel ya da seksi durup durmadığına takmayan biri kendisini daha gerçek bir şekilde ifade edebilir. Pozlarındaki, kılık kıyafetindeki özgürlük ve kimseyi takmama hali de buradan geliyor. Çünkü çoğu zaman nasıl gözüktüğünün farkında bile değil. Üzerine beş beden büyük gelen o ceketi, sırf cool dursun diye değil tamamen canı istediği için giyiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder