30 Nisan 2015 Perşembe

Bebeğinin ismi ne olacak?

İngiltere, tahtın dört numaralı vârisi olacak kraliyet bebeğini bekliyor.



İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in torunu Prens William’ın eşi Cambridge Düşesi Kate Middleton’ın(33) cumartesi günü doğum yapması beklenirken bebeğin isminin ne olacağı ilgili bahisler açıldı.


Bebeğin cinsiyeti doğuma kadar bilinmiyor.

Düşesin doğum yapacağı Londra’daki St. Mary’s Hastanesi’nin önünde ise Ladbrokes bahis şirketinin kurduğu tahtada, kız ismi için en güçlü olasılıklar 5’e 4 oranıyla Alice, 5’e 1 oranıyla Charlotte.

Erkek ismi için ise en güçlü olasılıklar 8’e 1 oranla Arthur, 20’ye 1 oranla James.

Öte yandan hamileliğinin son günlerinde olmasına rağmen aktif hayatına devam eden Düşes en son dün Buckingham Sarayı’na 21 aylık oğlu Prens George’u yüzmeye getirdiği sırada kendi otomobilini kullanırken kameralara yakalandı.

Üçüzlerin beşiği hacizden kurtuldu

Üçüzleriyle geçim derdine düşen ve üçüzlerinin beşiğine haciz gelen Eruh ailesi yapılan haberden sonra aileye yardım yağdı. İcralık olan üçüzlerin beşiği de icradan kurtuldu.


Hürriyet'in haberine göre; Eskişehir’de bir kız çocukları olan Eruh ailesinin iki ay önce üçüzleri dünyaya geldi. Ancak ailenin sevinci uzun sürmedi. İnşaat işçisi baba üçüzlerle ilgilenebilmek için işini bıraktı, geçim derdi başladı. Çocukların mama parası ve bez parasını bulamayan babaya üçüzlerin yattığı beşiğin taksitleri gecikince eve icra gelmişti.

Eruh ailesinin üçüz bebek sahibi olduktan sonra düştüğü geçim derdini ve yaşadıkları sıkıntılar 20 Nisan’da 'Üçüzlerin beşiğine icra geldi' başlıklı haberiyle gündeme taşındı. Haber sonrasında, aileye bebek bezi ve mama yardımı yağmaya başladı ve icralık olan üçüzlerin beşiği de icradan kurtuldu.

Ailenin durumunu sosyal medyada gören duyarlı vatandaşlar aileye yardım eli uzattı. İcralık olan Üçüzlerin beşiğin taksitlerini duyarlı vatandaşlar tarafından ödendi. Üçüzlere mama ve bez alındı. Kimisi evlatlık için Eruh ailesini aradı. Hatta üçüzlerin babasını arayıp 'beşik göndereceğiz gidin alın' diyen de oldu. Baba Emrullah Eruh, ‘haber TV çıktıktan sonra Allah razı olsun duyarlı vatandaşlar arayıp yardım elini uzattılar. Üçüzlerin beşiği hacizden kurtuldu ama bu yardımlar belli bir süreye kadar yeter bilir. Bundan sonra zor günler bizi bekliyor." dedi.

ÜÇÜZLERE KİMİSİ MAMA KİMİSİ DE BEZ GÖNDERDİ

Haberden sonra duyarlı vatandaşların yardımlarına koştuklarını belirten baba Eruh, ‘Haberden sonra Allah razı olsun duyarlı vatandaşlar yardım ettiler kimi mama aldı kimi de bez aldı. Arayan oldu fakat bu yardımlar belli bir süre için yetebilir şuan çocukların bir aylık mama ve bezleri var sonra ne yapacağız onu kara kara düşünüyoruz. Bunların yeterince büyümesi için çok masraflı oluyor. Ben şuan çalışmıyorum herhangi bir işim de yok, kirada oturuyorum, elektrik doğalgaz parası da var. Bazen ev kirasını çocukların mama ve bez parasına veriyorum. Şuan çalışamıyorum üç çocuk olduğu için hanım bunlara tek başına bakamıyor. Çocuklar sürekli ağlıyorlar. Biri susuyor diğeri ağlıyor bu sefer diğeri de ağlayanın sesinde uyuyamıyor. Bu yüzden evde eşimle birlikte çocuklara bakıyoruz." dedi.

'BUNDAN SONRA SIKINTILI GÜNLER BİZİ BEKLİYOR'

Ailesinin sıkıntılı günler beklediğini söyleyen Eruh, "Sıkıntılı günler bizi bekliyor en azından bu çocukların büyümesi için devletten yardım bekliyorum. Allah razı olsun duyarlı vatandaşlar yardım ettiler ama bu yardımlar belli bir zaman kadar yetebilir. Ondan sonra ne yapacağız.’’ diye konuştu.

BEŞİK PARASI AZİZ PABUÇCU’DAN

İstanbul İl Başkanı Aziz Pabuçcu’nun kendisini aradığını söyleyen baba Eruh, ‘’Sağ olsun İstanbul İl Başkanı Aziz Pabuçcu aradı beşik parasını gönderdi, beşik hacizden kurtuldu. Bu duruma çok üzüldüğünü söyledi. Allah razı olsun bize yardım etti.’’ dedi.

29 Nisan 2015 Çarşamba

Arkadaşını 3 yıl boyunca okula taşıdı

Çin son günlerde iki lise öğrencisi arkadaşın hikayesini konuşuyor.


Çin’de yaşayan 18 yaşındaki Şi Şu isimli genç engelli sınıf arkadaşını üç yıldır her gün sırtında okula götürüp getiriyor.

Sınıf arkadaşı Zhang Çi, kas distrofisi sebebiyle yürüme yetisini kaybetmiş.


İki arkadaş aynı zamanda okuldaki en parlak öğrenciler. Ancak yakın zamanda farklı üniversitelere giderek ayrılacaklar.

Birleşmiş Milletler'in verilerine göre Çin’de yaklaşık 243 bin çocuk engelli olduğu için okula gidemiyor.




(hürriyet.com.tr)

İnsanlığın sonu için tarih verdi

Ünlü fizik profesörü Stephen Hawking, önümüzdeki bin yıl içinde, dünyayı terk etmemesi halinde insanlığın yok olacağını iddia etti.


Avustralya’nın Sydney şehrindeki Opera Evi’ndeki programa hologram görüntüsüyle katılan Hawking, “İnsanlığın geleceği için uzayı keşfetmeye devam etmeliyiz. Başka gezegenlere gitmeden, üzerinde yaşadığımız bu kırılgan gezegende bir bin yıl daha var olabileceğimizi zannetmiyorum.” dedi.

73 yaşındaki Hawking’in iki kamerayla hologram efektiyle Amerika’daki evinde çekilen konuşması, San Jose’de işlenerek, Sydney Opera Evi’ne aktarıldı. Programı Hawking’in yazar olan kızı Lucy Hawking sundu.

Hawking, “Zayn’ın, One Direction müzik grubundan ayrılması için ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise “Nihayet birisi bizim için gerçekten çok önemli bir soru sordu.” cevabını verdi.

(hürriyet.com.tr)

28 Nisan 2015 Salı

Dahiler ve üstün zekalılar aramızda

Tüm Üstün Zekalılar Derneği (TÜZDER), “Dahiler ve Üstün Zekalılar Günü” kapsamında “Üstün Zekalılar Aramızda” sloganıyla üstün zekalı çocukları, ailelerini ve eğitimcileri biraraya getiriyor. Dünya Üstün Zekalılar Birliği Eğitimde Inovasyon Uluslararası Merkezi Başkanı Üyesi Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin’in onur konuğu olarak katılacağı sempozyum öncesinde İstanbul Teknik Üniversitesi, Maslak Kampüsü, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenliyor.

TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun’un başkanlığında; Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin’in katılımıyla gerçekleşecek basın toplantısında;  üstün zekalı çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasının önemi, bu çocukların gelişimi için çok önemli bir yere sahip olan okulların niteliği; üstün zekalı çocukların eğitimindeki son gelişmeler, zeka gelişiminde atölye çalışmalarının önemi, bu çocukların ailelerinden, öğretmenlerinden, toplumdan ve milli eğitim sisteminden beklentileri konusundaki soruları yanıtlayacak.

“Üstün Zekalılar Aramızda” programı çerçevesinde tüm gün düzenlenecek seminer programında, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde bu konuda çalışmalar yapmakta olan konuk hocalarımız “üstün zekalı çocuklarımıza nasıl bir gelecek hazırlayabiliriz, dahi ve üstün zekalılar için sivil toplum kuruluşları, üstün zekalı çocuklarda beden ve ruh sağlığı” başlıklarıyla oturum ve konferanslar düzenlenecek. Bu oturum ve konferanslarda üstün zekalı çocuklar ve aileleri de yer alacak.

Eğitimde Inovasyon Uluslararası Merkezi Kurucu Üyesi Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin, TÜZDER Genel Müdürü Tunahan Coşkun ve üstün zekalı çocukların katılımıyla düzenlenen basın toplantısında siz değerli basın mensuplarını aramızda görmekten mutluluk duyacağız.

ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUK MUCİTLERİN SIRADIŞI ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER

Yaşları 5 ila 15 arasında değişen, Anaokulundan, ortaöğretime kadar çeşitli sınıflarda eğitim gören üstün zekalı çocuklar, Türkiye ve dünya insanlarının  ihtiyaçlarını karşılayabilecek, sıradışı buluşlarından örnekler sergileyecekleri stantlarla basın mensuplarının buluşması da sağlanacak.

Bu sıradışı mucit çalışmalara örnek olarak;  Soma Faciası’nda hayatını kaybeden madencilerden esinlenerek, yüksek güvenlikli, dayanıklı “Madenci Yaşam Kıyafeti” ‘Kara, Deniz ve Havada giden araç’ ve Tribo elektrik nanojenaratör ile doğaya zarar vermeden enerji üretimi’…

Madencilerimizin can güvenliğini koruyalım!

5 yaşında olmasına rağmen Soma’da kaybettiğimiz canlara üzülerek maden işçilerimizin güvenliği için ‘Madenci Yaşam Kıyafeti’ projesi hazırlayan Ahmet Yiğit Başoğlu etkinliğin en çok dikkat çeken ismiydi. Ahmet Yiğit Başoğlu projesini şöyle anlattı. ‘Nano teknolojiyle üretilen kıyafet darbe anında sertleşerek darbenin şiddetini azaltıyor; üzerinde bulunan çip ve gps erişimi ile kurtarma çalışmaları sırasında madencinin yerinin kolayca bulunmasını sağlıyor; aynı zamanda Grizu patlamalarında ve su basmalarında maden işçisinin rahatlıkla nefes almasını sağlayacak şekilde (hem suda hem de dumanlı ortamlarda) tasarlanan kıyafet uzun bir süre oksijen sağlayacak şekilde oksijen tüpleri içeriyor. Bu tüplerin belli bir süre sonra tükenmesi durumunda, yangın ihtimali göz önüne alınarak ocağa oksijen basılamayacağı için, rayların altına döşenen oksijen borularına, kıyafetin oksijen tüplerinden çıkan valf-vana sistemi ile bağlantı kurularak yeniden doldurulması ve madencilerin yollarına devam edebilmesi sağlanıyor. Kumaşın yanmaz özelliğinin yanı sıra iç kısmında ısı sabitleyici bariyerler sayesinde maden işçisinin vücut ısısını koruyor. Ayrıca başlık kısmında kızılötesi kamera ve önceden maden haritasının belleğe yüklenmesi yolu ile madenciye görsel bir rehber olacak ön koruma camı yer alıyor. Tehlike anında tek bir tuş ile kurtarma koordinasyon merkezine maden işçisinin konumunu bildirecek bir sistem yer alacaktır.’

Karada, denizde ve havada gidebilen araç olur mu demeyin. Olur!

5 yaşındaki ana sınıfı öğrencisi Kerem Yılmazelli, ancak filmlerde olur denecek bu projesini şöyle anlattı: ‘Bu araç çok fonksiyonlu. İkisi önde ikisi arkada dört adet lastik tekerleği var. Karada gitmek istediğimiz zaman bu tekerlekleri kullanıyoruz. Ön tarafındaki kumanda panelinde ışıklı düğmeler var. Denizde gitmek istediğimiz zaman bu kumanda panelindeki düğmeye basıyoruz, tekerlekler su üstünde durabilen palet şeklini alıyor. Aracımızı hem elle hem de otomatik kullanabiliyoruz. Gideceğimiz yeri söyleyince aracımız oraya en kısa yoldan gidiyor. Yakıt olarak duruma göre hem rüzgar hem güneş hem de normal yakıt kullanabiliyor. Havada gitmek istersek yine düğmeye basıyoruz ve aracın yanlarından kanatları çıkıyor, ayrıca üstünde pervane ortaya çıkıyor. Araçlar 2 kişilikten 12 kişiye kadar olabiliyor.’


Tribo elektrik nanojenaratör ile doğaya zarar vermeden enerji üreteceğiz!

Sekizinci sınıf öğrencisi Beyza Sayar ise giderek kirlettiğimiz ve kaybetmekten korkmaya başladığımız doğaya zarar vermeden elektrik üreten bir sistem tasarladı. Sistemin nasıl işlediğini kendi ağzından dinledik. ‘Triboelektrik nanojeneratör dışsal mekanik enerjiyi, triboelektrik etki ve elektrostatik indüksiyonun kesişimini kullanarak elektriğe dönüştüren bir enerji elde etme aracıdır. Bu yeni nanojeneratör tipi ilk kez 2012 yılında, Georgia Teknoloji Enstitüsü’nde Prof. Zhong Lin Wang grubu tarafından tanıtılmıştır. Kısaca TENG olarak adlandırılan bu nanajeneratör türü için en kullanışlı hammaddeler organik maddeler olduğu için organik nanojeneratör olarak da adlandırılır ve mekanik enerji elde etmek için organik madde kullanan ilk tür nanojeneraör tipidir. 2012’deki tanıtımının ardından daha da geliştirilmiş ve etkinliği artırılmıştır. Bu yeni teknolojinin daha önce örneği olmayan bir üretim performansına sahip olmasının yanında, düşük maliyetli üretim, mükemmel sağlamlık ve güvenilirlik, çevre dostu olması ve diğer başka avantajları da bulunmaktadır. Triboelektrik nanajeneratör, günlük yaşantımızda mevcut olan ve israf ettiğimiz insan hareketi, titreşim, mekanik tetikleme, dönen tekerlekler, rüzgar, akan su ve daha pek çok mekanik enerji türüne uygulanabilir niteliktedir.’


Toplantı Programı:

Tarih        : 03 Mayıs 2015

Saat          : 11:30-12:30    

Yer            : İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi

Basın Toplantısı Akışı:

11:00        Kayıt ve Karşılama

11:30        Basın Toplantısı

11:35        Açılış Konuşması – Tunahan COŞKUN/ TÜZDER Genel Müdürü

11:40        Prof. Dr. Taisir Subhi Yamin / Eğitimde Inovasyon Uluslararası Merkezi Kurucu Üyesi

11.50        Soru-cevap

12:30        Kapanış

27 Nisan 2015 Pazartesi

Bebeğinin dövmesini yüzüne yaptırdı

Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan 20 yaşındaki baba bebeğinin doğumuna çok sevindi ve ne yapacağını şaşırdı. Ummadığı tepkiler alan baba bakın ne dedi...


Bazı insanlar için dövme bir tutkudur. Bir kere yaptıran, ikinciyi, üçüncüyü yaptırır ve vazgeçemez derler. Amerika'da yaşayan Christian Sechrist de onlardan biri. Onun için de dövme bir tutku ama boyutları biraz fazla gibi. Sechrist yeni doğan bebeğinin dövmesini yüzüne yaptırdı. Hem de öyle küçük bir şekilde değil, son derece gerçekçi ve yüzünün yarısını kaplayacak şekilde.

Heyecanlı baba, Facebook'ta yüzüne yaptırdığı dövme fotoğrafını paylaştı ve ummadığı tepkiler aldı. Sechrist'in arkadaşları onu topa tuttu ve "Bu bir şaka mı, Yüzüne ne yaptın öyle, Sen nasıl berbat bir şey yaptığının farkında mısın, bu hiç komik değil" gibi yorumlarla tepkilerini ortaya koydu.



 Dövmeyi biraz ‘aşırı’ bulan arkadaşları Sechrist’e demediğini bırakmadı. Fakat çiçeği burnunda baba bebeğinin dövmeyi gördüğünde gülümsediğini söyleyerek kötü eleştirileri bertaraf etti. Sechrist’in yüzünün diğer tarafı da ‘boş değil’.

Kurukafa ve gül temalı dövmesi ile başının diğer yarısını kapatmış durumda.



Daha önce de bir aile kızlarının doğum lekesini böyle dövme yaptırmıştı.


(hürriyet.com.tr)

Halk tarafından 'lanetli' olarak görülüyorlar!

Ten renkleri yüzünden acımasızca öldürülen albinolar korku içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.

Bu fotoğraflar Afrika kıtasının güneydoğusunda Malavi'de çekildi...



Uzuvlarının büyülü güce sahip olduğu inancı yüzünden kurban edilme tehlikesi yaşayan albinolar Malavili yetkililerden yardım istedi...



Malavi polisi, albinoları katleden kişilere karşı ciddi bir operasyon gerçekleştirdiklerini dile getiriyor. Bazı bölgelerde Albino bebeklerin doğar doğmaz öldürüldüğü belirtiliyor.



Ortalamandan 10 kat fazla Albino vakasının görüldüğü Tanzanya 270 bin dolayında kişiyle en yoğun Albino nüfusuna sahip ülkelerden.



 Halkın çoğunun, kimi zaman "insan olmayan, hayalet", kimi zaman tanrı tarafından cezalandırılmış "lanetli" olarak değerlendirdiği albinolar, bu nedenle çoğu zaman okullara da kabul edilmiyor.



Albinolar dışarda gün ışığında çalışmak zorunda kaldıkları işlerde ise deri kanserine yakalanma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.



Afrika'daki albinolar, cinayetlere maruz kalmalarının dışında saldırılarla ve ayrımcılıkla karşılaşıyor.


(hürriyet.com.tr)

İnternetten alışverişte yeni dönem

1 Mayıs’ta yürürlüğe girecek düzenleme ile internetten yapılan alışverişlerde kredi kartı bilgilerinin korunması için güvenlik sertifikası şartı getirildi. Alışveriş sitelerine müşterinin hatalı verdiği sipariş için ‘geri al’ ve ‘değiştir’ seçeneği konulacak.

Elektronik ticaret hacmi 15 milyar TL’yi aşarken, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, alışveriş sitelerine yönelik düzenleme yaptı. 1 Mayıs’ta yürürlüğe girecek Elektronik Ticaret Kanunu çerçevesinde Elektronik Ticarette Sözleşme ve Siparişler Hakkında Yönetmelik Taslağı’yla internetten yapılan alışverişlerde kredi kartı bilgilerinin korunması için güvenlik sertifikası ve müşterinin hatalı verdiği sipariş için ‘geri al’ ve ‘değiştir’ seçeneği şartı getirdi. Taslağa göre site adlarının ticaret siciline kaydedilmesi zorunluğu bulunacak. Sipariş öncesinde vatandaş, vergi ve teslimat masrafları dahil ödeyeceği bedeli görecek. Müşteriye sipariş özetini görme imkânı da sunulacak. Sitede elektronik satış sözleşmesi de düzenlenecek ve sözleşme alıcıya gönderilecek.

KAYITLAR 6 AY SAKLANACAK

Alışveriş siteleri kişilerin kredi kartı ve kişisel bilgilerinin gizliliği ile hukuka aykırı olarak bunlara erişilmesini önlemekten sorumlu olacak. Site hakkında şikâyet olması ihtimaline karşı elektronik kayıtlar 6 ay saklanacak ve istenirse bakanlığa sunulacak. Şikâyetler, imzalı olarak yazılı ya da elektronik ortamda il müdürlüklerine yapılacak. Bakanlık gerekli görürse, yerinde denetim yapacak. Siteler, şikâyete ilişkin bilgileri 15 gün içinde iletecek.

İstifa edenler nasıl kıdem tazminatı alır?

Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için iş sözleşmesinin fesih nedeni önemlidir. İstifa eden kıdem tazminatı alamaz. Fakat yine de çalışan, bazı koşulları taşımak koşuluyla istifa edip kıdem tazminatını patronundan alabiliyor.

Kıdem tazminatı, geçtiğimiz dönemde fon tartışmalarıyla gündemdeydi. Kıdem tazminatı fonu tartışmalarının şimdilik rafa kalkması, kıdemin bugünkü haliyle devam edeceğini gösteriyor.

İLK ŞARTI: EN AZ 1 YIL 

Bir yıldan daha kısa süre çalışan işçi, hangi nedenle işten çıkmış olursa olsun kıdem tazminatı alamaz. Bir yıl ve daha uzun sürelerle aynı işverene bağlı olarak çalışan işçinin kıdem tazminatı alıp alamayacağı ise iş sözleşmesinin fesih nedenine bağlıdır. Yani bir yılı tamamlayıp işten ayrılan herkes kıdem tazminatı alamaz. Kıdem tazminatı alabilmek için işçinin işten çıkış nedeninin kanunda belirtilen nedenlerden biri olması gerekir.

İŞYERİNİN DEVRİNDE KIDEM SÜRER 

Kıdem tazminatı alabilmek için gerekli bir yıllık sürenin hesabında işçinin aynı işyerinde değil, aynı işverene bağlı olarak geçirdiği süreler dikkate alınır. Yani aynı işverene bağlı olarak iki ayrı işyerinde altı aylık sürelerle çalışan bir işçi, işten çıkarken kıdem tazminatına hak kazanabilir. Bunun dışında işyerinin devri halinde, aynı işyerinde çalışmaya devam eden işçilerin kıdemi kesilmez. Yani işyerini devreden patronun kıdem tazminatı sorumluluğu devam eder. İşyerinde çalışmaya devam eden ve kıdem tazminatına hak kazanan işçinin kıdem tazminatı ödemesinden eski işveren işçiyi çalıştırdığı süre kadar sorumludur.

HANGİ HALLERDE KIDEM ALINIR?

Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için iş sözleşmesinin fesih nedeni önemlidir. İstifa eden kıdem tazminatı alamaz. Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için genel olarak işveren tarafından işten çıkarılmak gerekmektedir. Aşağıda sıralanan nedenler iş sözleşmesinin feshi halinde ise kıdem tazminatı alınabilir.

- İşverenin işçisini ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller dışında bir nedenle işten çıkartırsa,
- İşçi işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymaması sebebiyle, sağlık nedenleriyle ve zorlayıcı nedenlerle işten ayrılırsa
- Erkek işçiler askere giderse,
- Emekliliğe hak kazanma veya emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısını ve sigortalılık süresini doldurursa
- Kadın işçiler evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrılırsa
- İşçinin ölümü halinde.

HANGİ HALDE ÖDENMEZ

Yani işçi eğer işveren tarafından performansının düşük olması, iş arkadaşlarıyla anlaşamaması, hastalığa yakalanması nedeniyle işten çıkartılırsa kıdem tazminatı alabilir. Ancak işveren işçisini başka bir işçiye cinsel tacizde bulunması, hırsızlık yapması, işyerine sarhoş gelmesi gibi ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işten çıkartırsa kıdem tazminatı ödemez.

İŞÇİ İSTİFA EDERSE ALABİLİR Mİ?

İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini feshetmesi halinde de kıdem tazminatı hakkı doğar. Yani işçi iş sözleşmesini işyerinde birlikte çalıştığı bir işçinin bulaşıcı bir hastalığı varsa, işyerinde cinsel tacize uğramışsa, işveren kendisine hakarette bulunmuş ve tehdit etmişse, işyerinde bir haftadan fazla süre iş durmuşsa iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatını alabilir.

Kadınlar nikahtan bir yıl sonra bu tazminatı alabilir

Kadın sigortalılar evlendikten sonra 1 yıl içinde istifa ederek kıdem tazminatı alabilirler. Evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde işinden ayrılan kadın işçi, kıdem tazminatına hak kazanır. Yani evlendikten sonraki ilk gün de işten ayrılsa, 10. ayın sonunda da işten ayrılsa kadın işçi kıdem tazminatını alır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, evlilik tarihinin resmi nikah tarihi olduğudur.

İhbar tazminatı ne demek?

Kıdem tazminatı çalışma hayatının en hassas konularından bir tanesi. En az kıdem tazminatı kadar önemli bir diğer tazminat da ihbar tazminatı. Aynı şekilde yeni bir iş bulan işçi hemen işyerinden ayrılıp bu işe başlayabileceğini düşünüyor. İhbar süresi olarak ifade edilen bu süre işçinin o işyerindeki kıdemine göre belirleniyor. Buna göre; l İşi altı aydan az sürmüş işçi için 2 hafta l İşi altı aydan bir yıla kadar sürmüş işçi için 4 hafta, l İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş işçi için 6 hafta l İşi üç yıldan uzun sürmüş işçi için 8 hafta ihbar süresi söz konusudur. Yani işçi yazılı olarak belirsiz süreli iş sözleşmesini feshettiğini işverene bildirdikten sonra feshin geçerli olabilmesi için yukarıda belirtilen sürelerin geçmesini beklemek zorunda. Bildirim sürelerine uymak istemeyen taraf, bu sürelerin ücretini karşı tarafa peşin ödeyerek iş sözleşmesini hemen sonlandırabilir.

Yeni iş aramak için izni de var

İşveren belirlenen ihbar süresi içinde işçiye, yeni iş araması için günde 2 saat yeni iş arama izni vermek zorunda. Yani ihbar süresi içinde işçinin her gün 2 saat süreyle yeni iş arama izni söz konusudur. İşçi bu sürede işe devam etmez ve yeni iş aramak için bu zamanı kullanır.

İstifa ederek tazminatı kimler alır?

Erkek işçiler askere gitmeleri halinde istifa ederek kıdem tazminatı alabilirler. Kadın işçiler için de evlilik nedeniyle işten ayrılmaları halinde istifa ederek kıdem tazminatı alabilirler. İstifa ile kıdem tazminatı alınabilen bir diğer durum ise, emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısını ve sigortalılık süresini doldurup, emeklilik için gerekli yaş şartını çalışmadan beklemek istemektir.

Mobbing nasıl olur?

İşyerinde sistematik halde, kişinin sağlığında ve kişiliğinde zarar doğuran bütün davranışlar mobbingdir. Mobbing bazen bir çalışanın başka bir çalışana yaptığı bir davranış, bazen de bir grup çalışanın tek bir çalışana aldığı bir tavırdır. Bu psikolojik taciz uygulanarak kişinin yıldırılması ve istifaya zorlanması söz konusu olabiliyor.

Mobbinge uğrayan ne yapmalı?

Mobbinge uğradığını düşünen çalışanlar ALO 170 hattına şikayette bulunabilirler. Mobbing eğer katlanılamaz durumlara gelmişse dava açılması yoluna gidilmelidir. Son dönemde bu konudaki Yargıtay kararları işçilerin lehine. Dolayısıyla işverenlerin gerçekten mobbing olarak değerlendirilebilecek davranışlarına maruz kalan işçiler bu davayı açmaktan çekinmemeliler.

Mobbingi kanıtlayanlar kıdem ve ihbarın yanında manevi tazminat da alır

Mobbing konusunda çalışma hayatında ciddi önlemler bulunuyor. Mobbing'e uğrayan çalışan bu durumu kanıtlarsa kıdem, ihbar gibi tazminatların yanında maddi ve manevi tazminatlara da hak kazanıyor. İşverenin işçilerine eşit davranma borcunu ihlal ettiği iddiasıyla maddi tazminatlar yüksek miktarlara çıkabiliyor. Diğer yandan mobbinge uğrayan çalışanın bu durumu mahkeme nezdinde ispat etmesi çok zor olabiliyor.

Bu nedenle mobbing davası açmak isteyen çalışanlar kendilerine uygulanan bütün davranışların kanıtlarını saklamalılar. E – mailler, toplantı tutanakları, iş arkadaşlarının şahitliği gibi bütün deliller mobbing konusunda çok önemli. Mobbingi kanıtlayan çalışan yüksek manevi tazminatlar elde edebilir. Bu yüzden bu konudaki bütün delilleri sabırla ve titizlikle toplaması kendi yararına olacaktır.

Akşam

25 Nisan 2015 Cumartesi

Anne sütünden dondurma

İngiltere’de ilk kez 2011 yılında piyasaya sürülen ve büyük tartışma yaratan insan sütü dondurması Kate Middleton’ın ikinci çocuğunu doğurmak üzere olması şerefine “Royal Baby Gaga” ismiyle bir kez daha piyasaya sürüldü.


Dondurmayı Convent Garden merkezli dondurma üreticisi Licktators işbirliği ile yeniden piyasaya süren Victoria Hiley, konu ile ilgili yaptığı basın açılamasında “Bu dondurma ile hem Cambride Düşesi’ne hem de ülkenin dört bir yanındaki annelere emzirmenin yararlarını ve anne sütünün, her yaşta, ne kadar lezzetli olduğunu hatırlatmak istedik” dedi.

Dondurmanın bağışlanan anne sütlerinin hastane standartlarında kontrollerden geçirildikten sonra Madagaskar Vanilyası ile karıştırılması ile üretiliyor.

Anne sütü dondurmasının tarifi, emziren annelerin isterlerse evde kendi sütlerinden dondurma yapabilmesini mümkün kılmak için internet üzerinden de yayınlandı.

Dondurmanın satışından elde edilen gelir, annelerin çocuklarını emzirmesini teşvik etmek için çalışan bir yardım derneğine bağışlanacak.


Hangi burcun kadını hangi özellikleri taşıyor?

Kimi etkileyici bakışlarıyla büyülüyor karşısındakini kimi pratik zekasıyla… Peki, siz kendi burcunuzun özelliğini biliyor musunuz?

Çekicilik deyince tek bir faktörden bahsedemeyiz tabi ki, hal tavır, dış görünüş, konuşma şekliniz, sabırlı ya da sabırsız olmanız, güçlü ya da zayıf olmanız, sıcak kanlı ya da soğuk olmanız bile sizi çekici yapabilir.

İşte kadınların burçlarına göre en çekici yönleri:

KOÇ
Kendine güveni, çekici ve seksiliği
Yaş tahtaya ayak basmaması, hiperaktif olması
Hakkını almak için her türlü yola başvurması bu konudaki kaabiliyeti
Hakim partner olması, baskılardan hoşlanmayışı
Hiçbir şeyden yılmaması, kolayca ele geçirilmeyişi
Güçlü erkekleri tercih etmesi, yani erkeğini seçmeyi bilmesi
Açık, net ve dürüst tavırları
Girdiği her yerde ilgi toplamayı bilmesi
Zevkli ve eğlenceli oluşu
Bir kaşık suda fırtınalar koparışı(hele bir de yanlışlık yaptıysanız vay halinize)
Saygınlığa önem vermesi
Ömür boyu dinç kalabilmesi
Gözleri, upuzun kirpikleri ve etkileyici bakışları


BOĞA
Sabırlı, dayanıklı, güvenilir, becerikli olması
Harika yemekler yapması
Güzelliğine düşkün oluşu, giydiğini yakıştırmayı bilmesi
Kolay kolay ilişkilere girmeyişi ve kolay kolay kimseye yüz vermeyişi
Bulunduğu ortamı güzelleştirmesi, bezemesi, süslemesi
Tutumlu oluşu
Yoğun duyguları ve derinlikli düşünme kabiliyeti
İfade gücünün kuvvetli oluşu, ne istediğini dürüstçe belirtmesi
Dinlemeyi bilmeniz.
Fiziksel açıdan tutkulu, tensel açıdan kuvvetli oluşunuz.(Ten kokusunun çekiciliği)
Dudakları, teni, çenesi, gamzeleri
Sevdiği adamı yüceltmesi, desteklemesi, zenginleştirmesi
Konukseverliği
Doğal güzelliği


İKİZLER
Her konuda bilgi sahibi olması
Müthiş zekası
Kıskanç olmayışı, sıkboğaz etmemesi, erkeğine özgürlük tanıması(Venüs, ay, yükselenine göre değişebilir)
Kafaca arkadaş olmayı bilmesi
Eğlenceli, keyifli, hareketli oluşu
Kendini duygusal konularda kapıp koyvermemesi
Gizli bir romantik oluşu
On kadını yanyana getirseniz hiç biri onun kadar hareketli değildir.
İleri yaşlarda bile formunu koruması, kendine dikkat etmesi, biçimli vücudu
Siz leb demeden leblebi dediğinizi anlaması
Canı ne kadar sıkkın olsa da, eğlenmeyi bilmesi
Rutin bir kız olmayışı
İstediği zaman eğlenceli istediği zaman ciddi olmayı bilmesi
Aşk acısını çabucak unutmayı bilmesi

YENGEÇ

Bir an hüzünlüyken hemen ardından neşelenmeyi başarabilmesi
Monoton bir kız olmayışı
Tutumluluğu
Bereket ve şans getirici oluşu
Sır tutmayı bilmesi. Sizi hiçbir zaman sırtınızdan vurmaz.
Masumiyet dolu çekiciliği
Güzel gözleri
Gizemli oluşu
Usta bir aşçı oluşu(hiç aç kalmazsınız)
En zor gününüzde yanınızda olması
Sadakati
İçtenliği, dürüstlüğü, tertemiz kalbe sahip oluşu
Sertlikten asla hoşlanmayışı
Yapmacık ve yüzeysel bir kişi olmayışı
Sabretmeyi bilmesi

ASLAN
Popülerliği
Dişiliği, çekiciliği, cazibesi, sıcaklığı, aklı ve güzelliği
Seçmeyi biliyor olması
Yüz kadını yan yana getirin, Aslan kadını anında farkedilir.
Cinsel ateşliliği
Otoriter tavırları
Mağrur havası ve bu havanın erkekleri fazlasıyla etkilemesi
Kadınca şefkati çoktur ancak bunu ancak çok sevdiği erkeğe gösterir.
Göz kamaştırıcı oluşu
Zeki, kurnaz, güçlü ve yetenekli oluşu
Oyunu kuralına göre oynamayı bilmesi
Kaliteden asla ödün vermemesi
Bir kraliçe olduğunun gayet iyi farkında olması
Bakımlı, estetik, kadın gibi kadın dedikleri cinsten biri oluşu


BAŞAK
Gerçekten mutlu olacağına inanıyorsa, karşına engeller çıksa da vazgeçmez
Titizliği ve dakikliği
Tertemiz bir yüreğe sahip olması
Kolayca hiçbir şeye, hiçbir insana kanmaması
Yaş tahtaya ayak basmayışı
Aşırıklıklardan hoşlanmayışı
Gelişmiş zekası ve estetik duyarlılığı
Sadakati
Akıllı oluşu
Cömert ve sevecen halleri
Kimi zaman partnerini şaşırtabilmesi, minik şakalar yapmaktan hoşlanmasıIşıl ışıl yanan gözleri, sevimli muzurlukları
Ne kadar aşık olsa da, yeri geldiğinde mantığını kullanabilmesi
Mütevaziliği
Ellerinin maharetliliği
Pratik oluşu

TEREZİ
Mantıklı konuşmaları ve düşünce biçimi
Tatlı gülümsemesi
Karşısındakiyle gerekirse sonuna kadar tartışabilmesi(bazı erkekler bunu çekici bulabilir)
Çekiciliği
Yeri geldiğinde romantik aşık gerektiğinde arkadaş olmayı başarabilmesi
Flörte olan düşkünlükleri
Zamanın ve ortamın tadını çıkarabilmeleri
Popülerliği
Tek taraflı bir aşkı kesinlikle sürdürmemesi
Kıskanç olmayışı (ötenizi berinizi karıştırmaz)
Aşırı duygusal değildir, aşk bitmişse bitmiştir, yoluna kaldığı yerden devam etmesini bilir.
Zevkli giyinmesi, bulunduğu ortamı güzelleştirmeyi bilmesi.
Üstüne çuval giyse bu kadına yakışıyor cümlesi Teraziler söylenmiş diyebilirim.

AKREP

Gizemli yapısı, derin düşünebilmesi, dayanılmaz çekiciliği
Haz duygusu, cinsellikteki gücü(Bu onun en büyük silahıdır)
Daha ilk bakışta bir erkeği elde edebilmesi
Büyüleyici ve baştan çıkarıcı olması
Baştan çıkarmada eline kimse su dökemez
Erotik zevklerini sınırsızca yaşamayı bilmesi, teninin kokusu
Hem melek hem şeytansı halleri
Etkileyici parfümleri
Her kıyafetin içinde dişiliğini sergileyebilmesi
Büyülü bakan gözleri
Kendine olan güveni, geri adım atmayışı, aşık olduğunda vazgeçmeyişi
Azim ve kararlılığı
Risk almaktan korkmayışı


YAY

Hiç büyümeyen çocuksu halleri
Daima genç kalmayı başarabilmesi
Hareketliliği, muzip yanları ve macerayı sevmesi
Sevimliliği, endamı, formunu korumayı bilmesi
Nezaketi, asaleti, yüreğinde kötülük taşımaması
Pozitif düşünceleri, sorunlarını üstünüze yıkmayışı
Abartılı hayalleri
Gezmeyi sevmesi (kapının ardında bir bavul daima hazırdır)
Gittiği yerlerde, girdiği ortamlarda insanları güldürmeyi başarması
Olayları gülünç tarafından görebilmes
Sizi sıkmaması, ayrıldığında sorun çıkarmayışı
Arkadaşlığı, bonkörlüğü, kıskançlık nedir bilmeyişi


OĞLAK

Her daim genç kalmayı başarması (Oğlaklar yaşlandıkça daha da güzelleşirler)
Soğuk görüntüsünün ardındaki güçlü çekiciliği ve gizli şehveti
Yaş tahtaya ayak basmayışı
Sadakati, kadirşinaslılığı, sevdiklerini yarı yolda bırakmaması
Erkeğini yüceltmesi, saygın bir yere getirmek için mücadele etmesi
Yeri geldiğinde tüm yükün altına eline koyvermesi
Tutumluluğu
Doğal terbiyesi, nezaketi, ciddiyeti ve dürüstlüğü
Ortama, kişiye, duruma göre kendini ayarlayabilmesi
Sade şıklığı
Düzgün kemik yapısı
Makyajsız doğal güzelliği

KOVA

İnişli çıkışlı ruh halleri, orijinal kişiliği, kimseye benzemeyen tavırları
Aşırı duygusallıktan uzak oluşu, mantığının sesini dinlemeyi bilmesi
Kolayca ele geçirilmeyişi
Zarif, zeki, arkadaş, ortamı germeyen, akıllı biri olması
Elli senelik evli olsanız da sizinle arasına daima bir mesafe koyuşu
Özgürlüklerinize, kişiliğinize ve seçimlerinize saygı duyuşu (üzülse bile belli etmez)
Seçiciliği, kaliteye olan düşkünlüğü
Kuşku, şüphe gibi duygulardan uzak oluşu ( Çünkü mantıklı düşünür)
Şaşırtıcı, ilgi uyandırıcı görünüşü (her daim çağa uyan)
Modern görüşleri
Kendine has özel stili. (aynı kıyafeti başkası giyse, onun kadar iyi taşıyamaz)
Kendi başına buyrukluğu


BALIK

Burçlar kuşağının en büyüleyici kadınlarından biri oluşu
Gözleri, bakışları, derinliği
Merhameti, empati gücü, vefa duygusu
Erkeğini mutlu etmeyi bilmesi
Güzelliği ve sevimliliği
Utangaçlığı, hassasiyeti, muzip ifadesi
Cömertliği, kimseye benzemeyen kadınsı duruşu, gülüşü, sıcaklığı
Hoşgörüsü
İçindeki büyümeyen çocuksu ruh halleri
Masumiyeti, kötülük bilmeyişi
Doğal güzelliği
Pozitif konuşmaları, içten yanıtları
Her durumdan bir pozitif sonuç çıkarmayı bilmesi
Cinsel hayatında eğlenceli oyunlardan hoşlanması
Parasını pulunu, evini, cüzdanını, hatta yastığını bile başkasıyla paylaşabilmesi

Kaynak: Hürriyet

Ailesinden 5 yıl işkence gördü

Şuan 21 yaşında olan Teksas'ta yaşayan Lauren Kavanaugh'un hikayesi okuyanların tüylerini ürpertiyor.

Daily Mail'in haberine göre 3-8 yaşları arasında 5 yıl boyunca annesi ve üvey babasının işkence ve tecavüzüne maruz kalan Lauren, 1,5 metreye 2,5 metrelik bir dolabın içerisinde yaşamaya mahkum edilmiş. Bu dolapta yaşamak zorunda bırakılan Lauren, her gece üvey babasının tecavüzüne uğradığını anlattı.

Lauren, 5 yıl süren kabusun ardından bir komşunun polise başvurmasıyla kurtarıldı.

Kendisine "küçük sırrımız" diyen cani çift, minik Lauren'i bir komşuya göstermeye kalkınca yakayı ele verdi.
Annesinin Dallas'taki evindeki dolaptan kurtarıldığında 8 yaşında ve sadece 11 kilo olan Lauren, organları iflas etmek üzereyken hastaneye yetiştirildi.

Hastanede kaldığı süre boyunca soykırım kurbanlarına uygulanan bir yöntemle beslenen Lauren'in doktorları, yıllar süren tecavüz ve işkence nedeniyle bir dizi ameliyat gerçekleştirdi.

Küçük kız için ifade vermek çok travmatik bir durum olacağından annesi ve üvey babası tecavüzden yargılanamadı. Ancak 2002 yılında çocuğa zarar vermek suçundan ömür boyu hapse çarptırıldı.

Doktorların çabası sonucunda tamamen iyileşen ve normal hayata ayak uydurabilen Lauren yaşadığı kabusun nasıl başladığını şu sözlerle anlatıyor:


 " Bir gün ağlamama sinirlenen annem kolumdan tuttu ve beni dolaba kapattı. Kıyafetlerin içinde saatlerce bekledim. Su veya yiyecek vermedi, her yer çok karanlıktı. Henüz 3 yaşında olan Lauren zaman zaman çıkarılıp tecavüze uğradığını da ekliyor. "Çığlıklarım duyulmasın diye yüksek sesle müzik açıyorlardı. Ardından beni tekrar dolaba kapatıyorlardı. Tuvaletimi de uyuduğum dolabın içinde yapmak zorundaydım. Halı tamamen kirlenmişti ve ince, ıslak bir battaniyenin altında uyumak zorundaydım" dedi.

"Yemek için çok az şey veriyorlardı ve sadece işkence yapmak istediklerinde beni dışarı çıkarıyorlardı. Bir keresinde annem 6 yaşındayken beni banyoya götürdü ve kafamı suyun altına soktu. Başka bir gün ise önüme peynirli makarna koydu ancak çiğnedikten sonra yutamayacağımı, tükürmem gerektiğini söyledi" dedi.

2001 yılında polislerin kurtardığı Lauren'i bir aile evlatlık edinmiş ve şuan onlarla mutlu bir hayat sürüyor.

Ancak evlat edindiği ilk zamanlarda yaşadığı travma sebebiyle sürekli yiyecek saklamaya devam etmiş.

İlk kez banyoya sokulacağı zaman ise "Beni öldürmeyin" diye bağırdığını hatırlıyor.

Atina'da psikoloji okuyan Lauren, kendi gibi taciz ve tecavüz kurbanlarına yardım etmek istediğini dile getiriyor.

(medyafaresi.com.tr)

Türkiye'nin yarıdan fazlası borçlu çıktı

Yüzde 66'lık kesim 'yolsuzluk arttı' derken, kurumlara güven düzeyinde ordu yüzde 83,3’lük oranla en güvenilir kurum olarak ifade edildi.

Türkiye Toplumsal Eğilimler Anketi’nden dikkat çeken sonuçlar çıktı. Vatandaşların yüzde 66,3’ü yolsuzluk son yıllarda arttı diyor. Ankete katılanların yüzde 54,4'ü ise borçlu çıktı.

Bugün Gazetesi'ndeki habere göre, AKP’ye oy vereceğini ifade eden katılımcıların da yüzde 38,54’ü “Yolsuzluk arttı” derken bu seçmenin yüzde 62,94’ü de suç oranlarının arttığını düşünüyor. 20 Ocak-7 Şubat 2015 arasında 26 ilde 2 bin 209 katılımcı ile yüz yüze görüşüldü.

Çoğunluk 25-34 yaş

Katılımcıların yüzde 52’sini erkek, yüzde 48’ni kadınlar oluşturdu. 18 ile 84 yaş arasında değişen katılımcıların çoğunluğunu 25-34 yaş grubundakiler oluşturdu.

Katılımcıların yüzde 35’i lise, yüzde 30,3’ü ilkokul, yüzde 20,7’si üniversite ve yüzde 1,2’si yüksek lisans mezunu. Soruları yanıtlayanların yüzde 26’sı kendisine muhafazakâr diyor. Kendisini milliyetçi görenler yüzde 26,6, Atatürkçü diyenler yüzde 26.

AKP’liler: Yolsuzluk var

Türkiye’de son zamanlarda yolsuzluğun arttığını düşünen katılımcıların oranı yüzde 66,3. CHP’yi tercih edenlerin yüzde 89,42’si, MHP’lilerin yüzde 81,22’si, HDP seçmenin yüzde 92,95’i son zamanlarda Türkiye’de yolsuzluğun arttığı görüşünde. AKP’ye oy vereceğini ifade eden katılımcıların ise yüzde 38,54’ü “Yolsuzluk arttı” diyor.

Uyuşturucu kaygısı

Toplam 21 farklı başlıkta ele alınan konular içerisinde 10 üzerinden ortalama 8,4’lük değerle en çok uyuşturucudan kaygı duyuluyor.  Dördüncü sırada ise 7,9 olan aynı değerle yolsuzluk, IŞİD, işsizliğin artması ve kadına yönelik şiddet yer alıyor. Dini cemaatlere kaygı 6,2’lik değerle 20. sırada yer aldı.

En güvenilir kurum ordu

Kurumlara güven düzeyinde jandarma yüzde 83,3’lük oranla en güvenilir kurum olarak ifade edildi. Sıralamayı yüzde 81,8 ile ordu, yüzde 67,9 ile polis, yüzde 55,4 ile Cumhurbaşkanı, yüzde 53,5 ile TBMM, yüzde 52,9 ile hükümet, yüzde 45,9 ile yargı ve yüzde 27,8 ile medya izledi.

Halkın yarısı borçlu

Ankete katılanların yüzde 54,4 borçlu çıktı. Yüzde 47,8’i de borçlarının 2 yıldan önce bitmeyeceğini ifade etti. Katılımcıların yaklaşık yüzde 60’ı Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. Seçmen dağılımına göre AB üyeliğini destekleme oranları ise şöyle: AKP:58,58, CHP:63,40, MHP:52,83, HDP:73,7, SP:41,67 ve BBP:44,44.

IŞİD endişesi

Ankete katılanların yüzde 89,7’si IŞİD’i ‘terör örgütü’ olarak tanımlıyor. Yüzde 54’ü IŞİD’ın Türkiye’yi hedef alan şiddet eylemi yapabileceğine inanıyor.

Ankete katılanların yüzde 64’ü, Türk askerinin IŞİD’e karşı karadan sınır ötesi operasyonlarda yer almasını istemiyor. Her 4 kişiden 3’ü Türkiye’nin Esed rejimine yönelik askeri operasyona sıcak bakmıyor.

Uyuşturucu alarm veriyor

Katılımcılar ‘En çok neden kaygı duyuyorsunuz’ sorusuna yüzde 87,4 ile ‘Uyuşturucu kullanımının artması’ cevabını verdi. Bu oranın değişmediğini ifade edenlerle birlikte değerlendirildiğinde katılımcıların yüzde 96,4’ü uyuşturucu kullanımının aynı kaldığını veya artış eğiliminde olduğunu düşünüyor.

Seçmen farkı

CHP, MHP ve HDP’yi destekleyen katılımcılar yüzde 57,69 ile yüzde 74,54 arasında değişen bir oranda Türkiye’de son zamanlarda terör olaylarının artığını düşünürken, AK Parti seçmeninde bu oran yüzde 38’lerde seyrediyor. SP ve BBP seçmenlerinin de sırasıyla yüzde 41,67’si ve yüzde 44,44’ü şeklinde izliyor.

24 Nisan 2015 Cuma

Babalara 5 gün doğum izni çıktı

Çocuğu olan babaların 5 gün izinli sayılmasına olanak tanıyan düzenleme Resmi Gazete'de yayınlandı

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı Eylem Planı kapsamında açıkladığı, "eşi doğum yapan işçilere 5 gün ücretli izin verilmesi"ne dair düzenleme, Resmi gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

4857 Sayılı İşçi Kanunu'nda yapılan düzenleme ile işçiye, eşinin doğum yapması halinde, beş gün ücretli izin hakkı getirildi. Yasaya, "işçiye, evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde üç gün, eşinin doğum yapması halinde ise beş gün ücretli izin verilir" ibaresi eklendi.

DOĞUM İZNİ 7 GÜNE ÇIKIYOR

Düzenlemeye göre, cumartesi ve pazar günleri ile resmi tatiller, 5 günlük izne dahil edilmeyecek. Dolayısıyla doğum izni 7 güne hatta bazen bayramların da ilave edilmesiyle daha da uzayabilecek.

"İşçilerin "en az yüzde 70 engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde on güne kadar ücretli izin verilir" ibaresi de düzenlemede yer aldı.

Çanakkale Türküsü'nün Hikayesi

Çanakkale Cephesi o kadar önemlidir ki, dünya tarihini etkilemiştir ve bu savaş sırasında ortaya çıkan bir türkü yıllardır söylenmektedir. Peki, Çanakkale Türküsü ne zaman doğmuştur? Bu türkü Çanakkale savaşları başlamadan önce mi yoksa harp sırasında mı yakılmıştır? Aslında bize bu soruları sorduran elimizdeki bir mektuptur. İşte Çanakkale Türküsü'nün nasıl ortaya çıktığına dair bilgiler...



Çanakkale türküsünün hikayesi bir mektuptan kaynak almaktadır. Bu mektuptan Emrullah Nutku’nun “Çanakkale Şanlı Tarihine Bir Bakış” adlı kitabında bahsedilmektedir.

Mektubun sahibi, kitabın yazarı Emrullah Nutku’nun kardeşi Seyfullah’tır. 1903 yılında doğan Seyfullah savaştan önceki dönemde Çanakkale Sultanisi adı verilen o dönemin lisesinde 1. sınıf öğrencisidir. Seyfullah’ın mektubu üzerinde 29 Eylül 1914 tarihi bulunmaktadır ve Çanakkale’den gönderdiği mektupta annesine seslenir.

Sevgili Anneciğim,

İki yıldır ayrı yaşadığımız bu hayat artık bitiyor. Sana ve aileme kavuşacağım için çok mutluyum.

Okulumuz artık hastane olacağı için bizi İstanbul’daki okullara göndereceklermiş. Öğretmenlerimizin büyük kısmı da askere gidiyor, üst dönemlerdeki ağabeylerimiz ise gönüllü olarak askere gideceklermiş. Türkçe öğretmenimiz bugün sınıfa geldi ancak çok durmadı, o da bize veda etti. Giderken bize vakti geldiğinde vatana yapılan hizmetin okulda verilen hizmetten daha kutsal olduğunu söyledi.

Kısa zaman önce sokaklardan askerler geçmeye başladı. “Çanakkale içinde Aynalı Çarşı, Anne ben gidiyom düşmana karşı” türküsünü söyleyerek yürüyorlar. Kimileri at sırtında kimileri develerle yol alıyorlar. Top arabaları ve mekkareler de onlara eşlik ediyor. Savaş çıkacağını söylediler. İngiliz ve Fransız gemilerinin boğazda dolaştığını duyduk. Gemiler buraları vuracakmış, ancak yakında İstanbul’a gideceğimiz için ben bunları göremeyeceğim. Oysa görmek isterdim. Sonunda size kavuşacağımı biliyorum.

Babamın ve siz anneciğimin ellerinden öperim, kardeşlerime selam ederim.

Oğlunuz Seyfullah.



Albay Mustafa Kemal, zaferle çıkacağı Çanakkale Savaşı'nda silah arkadaşlarıyla... (7 Eylül 1915); (Soldan Birinci Binbaşı İzzeddin (Çalışlar), ikinci Yüzbaşı Tevfik (bıyıklıoğlu), üçüncü Yüzbaşı Cevdet, dördüncü Mustafa Kemal, Beşinci Doktor Yarbay Hüseyin, altıncı Yüzbaşı Saim, yedinci Yüzbaşı Neşet (Çopur)

ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ
Çanakkale İçinde
Çanakkale İçinde Aynalı Çarsı,
Ana Ben Gidiyom Düşmana Karsı.
Of Gençliğim Eyvah.
Çanakkale İçinde Bir Uzun Selvi,
Kimimiz Nişanlı Kimimiz Evli.
Of Gençliğim Eyvah.
Çanakkale Üstünü Duman Bürüdü,
On Üçüncü Fırka Yürüdü.
Of Gençliğim Eyvah.
Çanakkale İçinde Bir Dolu Testi,
Analar Babalar Mektubu Kesti.
Of Gençliğim Eyvah.

23 Nisan 2015 Perşembe

100 dakikalık ömrüyle hayat kurtardı

İngiltere'de yeni doğan ikiz bebeklerden biri sadece 100 dakika yaşayabildi. Bu kahramanlık öyküsünde Teddy'nin 3,8 santimlik minik böbreği başka birine yepyeni bir hayat verdi.


İngiliz Daily Mirror gazetesi, dünyanın en küçük organ bağışçısını haber yaptı. Yeni doğan ikizlerden sadece 100 dakika yaşadıktan sonra ölen Teddy Houlston’un organlarının bağışlanması için anne ve babanın büyük mücadele verdiklerine dikkat çeken Daily Mirror, diğer ikiz kardeş Noah Houlston’un yaşadığını ve sağlığının iyi olduğunu bildirdi.

Kahramanlık öyküsü olarak verilen haberde, oğulları Teddy’nin tanımadıkları birinin hayatını kurtarmak için böbreklerini bağışladıklarını anlatan anne Jess Evans ve baba Mike Houlston, “Yaşadı ve kahraman olarak öldü. Onla gurur duyuyoruz” dediler.

Teddy öldükten 20 saat sonra bir hayatın nasıl kurtarıldığını şemalarla gösteren Daily Mirror, anne babanın gösterdiği cesareti överken böbrek naklinin 23 Nisan’da Doktor Niaz Ahmed tarafından gerçekleştirildiğini bildirdi. Teddy’nin böbreklerinin 3.8 santim uzunlukta olduğu belirtildi.

(milliyet.com.tr)

Sivrisinekler hep sizi seçiyorsa, dikkat!..

İngiltere’deki Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu (LSHTM)’den bilim insanlarının ikizler üzerinde gerçekleştirdikleri yeni bir araştırma, sivrisineklerin ısıracakları kişiyi genlerine göre seçiyor olabileceğini ortaya koydu.


Hürriyet'ten Birce Bora'nın haberine göre daha önceki araştırmalar, böceklerin “vücut kokuları nedeniyle” bazı kişileri diğerlerinden daha “çekici” bulduğunu ortaya koymuş ancak bir kişinin böcekler için olan çekiciliği ile genler arasında bir bağlantı kurmamıştı.

LSHTM’den uzmanlar 18 tek yumurta ve 19 çift yumurta ikizi üzerinde yaptıkları araştırmada, böceklerin aynı genleri taşıyan tek yumurta ikizlerine gösterdiği ilgi düzeyinin birbirine eş olduğunu ancak farklı genler taşıyan çift yumurta ikizlerinde bu benzerliğin gözlemlenmediğini tespit ettiklerini açıkladı.

Bulgularını PLOS ONE akademik dergisinde yayınlayan uzmanlar, araştırmanın sadece bir pilot olduğunu ancak genler ve sivrisinek ısırıkları üzerine yapılacak kapsamlı araştırmaların, insanları sivrisineklerden koruyacak yeni ürünlerin geliştirilmesinde kullanılabileceğini söyledi.

Türk aşkı için 50 kilo verdi ama…

Üç yıl önce Marmaris’te tatil yaparken tanışıp aşık olduğu sevgilisi Şakir Candan'ın (28) gözüne güzel görünmek için tam 50 kilo veren 40 yaşındaki İngiliz Karen Reidy, evlilik planları yaptığı adamın başka bir kadınla daha ilişkisinin olduğunu öğrenince yıkıldı. 


Reidy, Candan’ın ilişki kurduğu diğer kadının Facebook üzerinden kendisi ile iletişime geçtiğini söyledi.

İngiliz Daily Mail gazetesine yaptığı açıklamada Candan’la olan ilişkisi boyunca ona bir çok hediye aldığını, borç para verdiğini hatta onu Avrupa’nın dört bir yanına tatile götürdüğünü söyleyen Reidy, artık tatil aşklarına tövbe ettiğini ve Türkiye’ye gittiğinde sadece güneş ve denizin tadını çıkaracağını söyledi. (Birce Bora / hürriyet.com.tr)




Regaip Kandili nedir? Kandilde hangi dualar edilir?

Kandil mesajları artık vazgeçilmezimiz oldu. Üç ayların ilk kandili olan Regaip Kandili bu akşam kutlanacak. Sevdiklerimize atabileceğimiz, günün önemine uygun, en güzel Kandil mesajlarını sizler için derledik. İşte kısa ve güzel kandil mesajları.


Regaib Kandili, halk arasında üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarından Recep ayının ilk cuma gecesi olarak kabul edilir. Regaib Kandili için özel bir ibadet söz konusu değildir. Regaib Kandili mesajları, 2015 yılı Regaib Kandili kısa mesajları haberimizde yer almaktadır. En güzel ve en anlamlı Regaib Kandili mesajlarını sizler için derledik. İşte Üç Ayların ilk kandili Regaib Kandiline özel mesajlar;

EN GÜZEL KANDİL MESAJLARI

 * Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu,rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere…

* Agactan dökülen her Yaprak duacınız Kur’an-ı Kerim yoldaşınız olsun. Regaib Kandiliniz mübarek olsun.

•  Kim canı gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunculuktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı

olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.

•  Konsun yine pervazlara güvercinler, hu hulara karışsın aminler,mübarek akşamdır, gelin ey Fatihalar, Yasinler…. İyi Kandiller

•  Mübarek aylara selam olsun.. Selam olsun ey Regaip..

EN KISA KANDİL MESAJLARI

•  Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geri dönmez kabul olunur: Recep’in gecesi, Şaban’ın yarısında bulunan gece, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı geceleri.” HADİS

•  Affımıza vesile olması dileklerimle Regaib kandilinizi tebrik ederim.

•  Allah’ın adıyla başladığınız her işinizde başarılar dilerim. Regaib Kandiliniz mübarek olsun.

•  Allah’ın adıyla başladığınız her işinizde başarılar dilerim. Regaib kandiliniz mübarek olsun.

•  Allah’ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şufakiride an bu gece. Hayırlı kandiller.

•  Allah’ın nimet, rahmet ve mağfiretinin müminlere bol bol ihsan edildiği gece manasına gelen Regaib Kandili’nde, bir yıllık yaşantımızı, ibadetlerimizi ve iyiliklerimizi iyi düşünecek ve ona göre hayatımıza çekidüzen vererek samimi bir teslimiyetle nefis muhasebesine gireceğiz. Bu gece hayırlı bir gece,yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Regaib Kandiliniz mübarek olsun!

EN GÜZEL KANDİL MESAJLARI

* Allah'ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz Aydın olsun, kabriniz nur dolsun, makamınız Firdevs, dualarınız kabul olsun. Kandiliniz kutlu olsun..

  * Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.

  * Bakiler sevgiler adına nice dilekler vardır. Ölümü bile ayırır saymayan gönüller vardır. Mesafeler araya set çekmişse ne çıkar, dualarda birleşen gönüller vardır. Hayırlı kandiller..

  * Biçarelere, dul ve aceze hatunlara bakmak için çalışıp, çabalayan kimsenin; gece sabaha kadar namaz kılan, her gün oruç tutan, meydan-I gazada cihad eden gibi Allah yanında rütbesi vardır.

* Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki gözyaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.

  * Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım.. Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun!

 * Bu günlerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun..


EN İYİ KANDİL MESAJLARI

   * Talihiniz gözleriniz kadar berrak, kaderiniz bakışınız kadar güzel, umudunuz yarın kadar yakın, yarınınız aşkınız kadar mutlu, aşkınız kandil kadar mukaddes, dualarınız istediğiniz gibi makbul olsun.

  * Yağmur yüklü bulutlar gibi gelen, eteğindeki hayır cevherlerini başımıza boşaltan ve bizlere mutluluk veren kandilin, cazibesine kapılmanız dileğiyle. Nice kandiller.

  * Ümit ederiz ki bu mübarek gece, zor günler geçirdiğimiz; fakat gelecek adına umutla dolu olduğumuz şu dönemlerde yeniden bir uyanışa vesile olur. kandiliniz mübarek olsun..

  * Semanın kapılarının açılıp rahmetin sağanak, sağanak yağdığı bu günde düşen damlaların sizi ailece “sırılsıklam” etmesi dileğiyle.

  * Sofranız afiyetli, paranız bereketli, kararlarınız isabetli, yuvanız muhabbetli, kalbinizMerhametli, bedeniniz sıhhatli, yüzünüz mutlu, kandiliniz kutlu olsun.

  * Gecenin güzel yüzü yüreğine dokunsun, şeytan senden uzakta, melekler başucunda olsun, güneş öyle bir geceye doğsun ki duaların kabul kandilin mübarek olsun.

* Bir damla umut serpilsin yüreğine, bin tatlı umut dolsun günlerine, hayallerin gerçekleri bulsun, bütün duaların kabul, kandilin mübarek olsun.

 •  Tüm dualarınızın kabul olması dileğiyle.. Hayırlı kandiller..

•  Tüm Müslüman dünyasının Mübarek Regaip Kandilini tebrik ederiz.


EN BEĞENİLEN KANDİL MESAJLARI

•  Üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban, Ramazan ayları manevi yönden daha önemli ve hayırlıdır. Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaip kandilidir. Yani bu gece ALLAH’ın rahmet ve bağışlamasının bol olduğu gecedir. Edilen dualar, tövbeler bu gece kabul olunur. Yürekler binbir nurla doludur. Regaib Kandiliniz kutlu olsun..

•  Ümit ederiz ki bu mübarek gece, zor günler geçirdiğimiz; fakat gelecek adına umutla dolu olduğumuz şu dönemlerde yeniden bir uyanışa vesile olur. Regaib Kandiliniz mübarek olsun..

•  Varlığı ebedi olan, merhamet sahibi, adaletli Yüce Allah kendisine dua edenleri geri çevirmez. Dualarınızın Rabbin yüce katına iletilmisine vesile olan kandiliniz mübarek olsun.

•  Bu günlerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Regaib Kandiliniz mübarek olsun..

•  Bu güzel gecelerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretinize, sıcaklığı yuvanıza dolsun. Regaib Kandiliniz mübarek olsun.

•  bugün ellerini semaya gönlünü Mevla’ya aç. Bugün günahlardan olabildiğince kaç. Bugün en gizli incilerini onun için saç. Regaib Kandilin mübarek olsun.

•  Dertlerimiz kum tanesi kadar küçük, sevinçlerimiz Nisan yağmuru kadar bol olsun. Bu mübarek geceniz sevapla dolsun. Regaib Kandiliniz mübarek olsun.

•  Duanız kabul, ameliniz makbul hizmetiniz daim olsun. Saadetiniz kaim olsun. Regaib Kandiliniz kutlu olsun.

•  Dul ve yetimlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden ve gündüzleri oruç, geceleri ibadetle geçiren kimse gibidir.

•  Ellerin semaya, dillerin duaya, gönüllerin mevlaya yöneldiği bu mübarek geceni kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.

•  Gel ey Muhammed bahardır, dualar ardında saklı, aminlerimiz vardır. Hacdan döner gibi, Miractan iner gibi gel gel. Bekliyoruz yıllardır. Regaib Kandiliniz mübarek olsun..

•  Gül bahçesine girenler gül olmasalar da gül kokarlar. Kainatın en güzel gülünün kokusunun üzerinizde olması temennisiyle… İyi Kandiller..

•  Gün vardır, bin yıldan uzun gelir bize, bir yıl vardır bir günden kısa gelir bize. Bire bin yazılan bu gecede dua edelim Rabbimiz’e. Hayırlı kandiller..

•  Güneşin güzel yüzü, yüreğine dokunsun, kabuslar senden uzakta, melekler baş ucunda dursun. Güneş öyle bir geceye doğsun ki, duaların kabul, Regaib kandilin mübarek olsun.

Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.


Gel ey Muhammed bahardir, dualar ardinda sakli, aminlerimiz vardir. Hacdan döner gibi, Mevlüt”den kandili iner gibi gel gel. Bekliyoruz yillardir. Kandiliniz mübarek olsun

Yağmur yüklü bulutlar gibi gelen, eteğindeki hayır cevherlerini başımıza boşaltan ve bizlere mutluluk veren kandilin, büyüsüne kapılmanız dileğiyle. Nice kandiller.

Fani Dünyanın padişahı değilim. Gönül hırkalarını yamar giyerim. Dostlarla ağlar, dostlarla gülerim. Siz sevdiklerime, iyi kandiller dilerim.

Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi dualarında hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle kandiliniz mübarek olsun.

Allah'ın aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu fakiride an bu gece. kandiliniz kutlu olsun.


Genel itibariyle yapılacak ibadetler şunlardır;


1) Kur'an-ı Kerim okumak,
2) Peygamber Efendimize (s.a.s.) salât ve selâmlar getirilmeli, O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
3) Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet etmek,
4) Allah rızası için namaz kılmak,
5) Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yapmak,
6) Günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dilemek. Bol bol tövbe edin, af dileyin.
7) Sevgili Peygamberimize bol bol salât ve selâm okumak,
8) Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua etmek,
9) Hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirmek,
10) Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşmek,
11) Dargın ve küskünleri barıştırmak. Bizim dargın ya da küs olduğumuz kişiler varsa barışmak.
12) Tefekkürde bulunulmalı, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.


 ÜÇ AYLAR: RECEB, ŞABAN, RAMAZAN...

Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, "Receb Allah Teâlâ'nın, Şaban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır." "Receb ayının, diğer aylar üzerine fazileti, Kur'ân-ı Kerîm'in diğer sözlere olan üstünlüğü gibidir. Şaban ayının diğer aylara nispetle fazileti, benim, diğer peygamberlere olan üstünlüğüm gibidir, Ramazan'ın diğer aylara göre fazileti ise, Allâh Teâlâ'nın, mahlûkâtı üzerine yüceliği gibidir." buyurmuştur. Oruç, Recep ve Şaban'da nafile,

Ramazan'da farz olarak bu aylarda yapılacak ibadetlerin ağırlık merkezini teşkil etmektedir.

Receb Ayı: Rasûlüllâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Receb ayına kavuşunca şöyle duâda bulunurdu: "Allâhümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa'bân ve belliğnâ Ramazân:

Yâ Rabbi! Receb ve Şabanı bize mübarek eyle, bizi Ramazan'a kavuştur."

Sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz, bu ayda oruç tutmamızı, fakir fukaranın dertleriyle diğer zamanlardan daha fazla ilgilenmemizi, hayırlar yapmamızı tavsiye etmiş, böyle yapıldığında büyük ecre nâil olunacağını müjdelemiştir.

Regaib Gecesi: Bu ayın ilk Cuma gecesi, mübarek Regâib gecesidir (23/04/2015). Bazı âlimlerin açıklamalarına göre, Peygamber Efendimiz bu gece pek çok rûhânî ahvâl ve ikrâma kavuşmuş olmakla, yüce Allâh'a şükür için on iki rekat namaz kılmıştır. Bu gece, duâların kabul edildiği müjdelenen sayılı gecelerdendir.

Mirac Gecesi: Receb ayının 27. gecesi de (15 Mayıs 2015 Cuma) mübarek Mirac gecesidir. İsrâ ve Mirac hâdisesinin vukû bulduğu bu gecede 12 rekat nafile namaz kılınması müstahsen (güzel, iyi, hayırlı) kabul edilmiştir. Her rekatında, Fatiha ile bir sûre okuyarak, 2 rekatta bir selam vermeli, namaz tamamlandıktan sonra, 100 defa "Subhânallâhi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illâllâhu vallâhu ekber" demeli, sonra 100 defa "Estağfirullâh, el-Azîm", sonra yine 100 defa

"Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed" diyerek, Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm okumalıdır. Gündüzünde de oruçlu bulunmaya gayret etmeli.

2015 Yılında Ramazan ayı perşembe günü başlıyor ve yine perşembe günü bitiyor. Kadir Gecesi ise 13 Temmuz Pazartesi gününe denk geliyor.

REGAİP KANDİLİ NEDİR?

Sevgili Peygamber Efendimiz'in (sallallâhü aleyhi ve sellem) Allah'ın bazı çok özel fiilî tecellilerine mazhar olduğu, nuranî lutf u ihsanlara, semavî mevhibelere eriştiği bir gecedir Reğâib kandili. Hicrî takvime göre, yedinci ay olan Receb-i şerifin ilk Cuma gecesine tevafuk etmektedir. Yani Perşembeyi Cumaya bağlayan gece kandil gecesi olmaktadır. Receb'in ilk Cuma gecesi, beş derece katmerli bir mübarekiyete sahiptir.

Her kandil gibi bir arınma, aklanma, paklanma, yunup yıkanma fırsatı. İbadet, dua ve istiğfar zamanı. Ahirete yatırım vakti. Mü'minler için bir fuar, bir panayır, bir çarşı; her türlü sevap ticaretinin yapıldığı bir pazar yeri. Bir kalemin ifadesiyle: “Ölmüş ve çatlamış olan bir toprak için su ne ise, ölmüş ve çatlak kalbler için de bu gecenin ehemmiyeti odur.”

REGAİB KANDİLİNİN VAKTİ

Receb ayının ilk Cuma gecesidir, yani Perşembeyi Cumaya bağlayan gece. Bununla beraber: “Mübarek gecelerin hepsinin vakti mevzuunda şüphe var (dır. Yani vakti tam olarak tayinde bazen bir-iki günlük de olsa ihtilaf sözkonusudur.). Sadece Reğâib Gecesi bundan müstesnadır. Zira Reğâib, Receb Ayı'nın ilk perşembesidir (yani ilk Cuma gecesidir.).” İlk Cuma, Receb'in 1'ine rastlar ise, bu takdirde Reğâib Kandili Cemaziyelahir'in son günü perşembe akşamı (yatsı sonrası) olmuş gibi olur. Bu durum ise katiyen Reğâibin Receb ayı içerisinde olması gerektiği gerçeğini ıskalatmaz, o gerçeğe münafi değildir, şöyle ki: Receb'in 1'i Cuma olması durumunda, Perşembe günü yatsı namazını müteakib başlayan zaman dilimi de Cumaya ait olmaktadır, yani Receb ayına.
Malumdur ki tarihî İslam geleneğimizde bir gün üçe ayrılır; gece, gündüz ve akşam. Cuma gününün gecesi, Perşembe yatsı sonrası başlar, Cuma sabahına kadar sürer; sonra güneşle birlikte gündüzü başlar; güneşin batımı ile de akşamı başlayıp yatsıda son bulur; yatsı sonrası ise Cumartesinin gecesi başlar. Neticede her hal ü kârda Reğâib Receb ayının ilk Cuma gecesi olmaya ve kalmaya devam etmektedir; ortada –bizim bilebildiğimiz ve bulabildiğimiz- herhangi bir şüphe bulunmamaktadır.

REGAİB GECESİNİN FAZİLETLERİ:

Peygamberimiz'in mevlid-i şerif olan kutlu doğumuyla yeryüzü nasıl küfür ve cehaletin karanlıklarından kurtulup büyük bir mutluluğa boğulduysa, onun dünyayı teşriflerinin ilk basamağı sayılabilecek bu Reğâib gecesini de bütün kainat alkışlamış, coşkun bir sevinçle ayakta karşılamıştır. Üç ayların ilki olan Receb-i şerif girdiğinde “Allahım, hakkımızda Receb ve Şa'ban ayını mübarek kıl, bizleri Ramazan ayına ulaştır.”[26] diye dua eden Allah Rasûlü'nün bu hadis-i şeriflerinden istinbat edilen yoruma göre: Receb ayının, hassaten mânen çok bereketli olan bu Reğâib gecesinin bir özelliği de mübarek Ramazan ayının ilk habercisi olmasıdır. Reğâib gecesi böyle dua etmek bir sünnet-i nebeviyeyi, bir peygamber münacaatını taklit ve takip olacaktır.

Atatürk'ün çocuk sevgisi.. Rekor kıran VİDEO



Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklarla birlikte çekilen arşiv görüntüleri..


HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLA

23 Nisan Kutlu olsun... Bırakın çocuklar konuşsun

Atatürk, 23 Nisan bayramını armağan ettiği çocukların eğitimi konusunda şöyle yol gösteriyordu:

FARKLI FİKİRLERE SAYGI  
“Çoğu ailelerin öteden beri çok kötü bir alışkanlıkları var; çocuklarını söyletmez ve dinlemezler. Zavallılar lâfa karışınca, sen büyüklerin konusuna karışma der, sustururlar. Artık çocuklarımızı düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da, başkalarının samimî düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız.” (Atatürk’ten Hatıralar, Hasan Rıza Soyak, Yapı Kredi Yayınları)

EN ÇOK HOŞUMA GİDEN HALLERİ RİYAKÂRLIK BİLMEMELERİ
Manevi kızı Ülkü’yle elinden geldiğince sık vakit geçiren Mustafa Kemal Atatürk çocuklar için “En çok hoşuma giden halleri riyakârlık bilmemeleri, bütün istek ve duygularını içlerinden geldiği gibi açıklamaları” diyordu.

YURTTA BAYRAM COŞKUSU
TBMM, kuruluşunun 95. yılı olan bugün seçim tatiline, saat 14.00’te 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı özel oturumuyla ara verecek. Yurtta bayram coşkusu yaşanacak.

Meclis'in 95'inci açılış yıl dönümü itibariyle ilk resmi tören saat 09.00'da, TBMM Atatürk Anıtı'na çelenk konulması ile başlayacak. TBMM Başkanı Çiçek, beraberindeki heyetle Anıtkabir'de, saat 09.15'de, Atatürk'ün mozolesine çelenk koyacak, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayacak.

Birinci Meclis Binaında saat 10.00'da yapılacak törenin ardından Cemil Çiçek, saat 11.30'da TBMM Tören Salonu'nda kutlamaları kabul edecek. TBMM saat 14.00'de, TBMM Başkanı Çiçek başkanlığında özel gündemle toplanacak.

Çiçek'in açılış konuşmasını yapmasının ardından, TBMM'de grubu bulunan ve temsil edilen siyasi partiler adına konuşmalar yapılacak.

Ak Parti Grubu adına Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Grubu adına Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Grubu adına Genel Başkan Devlet Bahçeli, HDP Grubu adına Grup Başkanvekili İdris Baluken, Anadolu Partisi Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Elektronik Demokrasi Partisi Genel Başkanı Emrehan Halıcı konuşacak. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Baluken'e 10'ar dakika, Tarhan ve Halıcı'ya ise 3'er dakika süre verilecek.

TBMM Başkanı Çiçek, saat 19.30'da TBMM Yonca Havuzlu Bahçe'de, davetliler onuruna resepsiyon verecek.

22 Nisan 2015 Çarşamba

İşte en popüler isimler

Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye çocuk istatistiklerini açıkladı.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye çocuk istatistiklerini yayınladı. TÜİK'in açıkladığı 'İstatistiklerle Çocuk'a göre Türkiye nüfusunun yüzde 29,4’ünü çocuk nüfus oluşturdu. Türkiye nüfusu 2014 yılı sonu itibariyle 77 milyon 695 bin 904 iken çocuk nüfus ise 22 milyon 838 bin 482 oldu. Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1935 yılında toplam nüfusun yüzde 45’ini oluştururken 2014 yılında toplam nüfusun yüzde 29,4’ünü oluşturdu.

Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2014 yılında çocuk nüfusun yüzde 27,6’sını 0-4, yüzde 27,7’sini 5-9, yüzde 27,4’ünü 10-14 ve yüzde 17,4’ünü ise 15-17 yaş grubu çocuklar oluşturdu. Bu oranların hem yıl hem de cinsiyet bazında önemli bir değişim göstermediği görüldü.

En popüler isimler

Yeni doğan bebeklere konulan en popüler üç erkek ismi 2014 yılında sırasıyla; Yusuf, Berat ve Mustafa oldu. En popüler üç kız ismi ise sırasıyla Zeynep, Elif ve Hiranur oldu. Çocuklar (0-17 yaş) arasında kullanılan en popüler üç erkek isminin sırasıyla Yusuf, Mehmet ve Mustafa, en popüler üç kız isminin ise sırasıyla Zeynep, Elif ve Merve olduğu görüldü.

Çocuk nüfusunun en yüksek olduğu iller

Çocuk nüfus oranı illere göre incelendiğinde, 2014 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan iller yüzde 47,8 ile Şırnak ve Şanlıurfa oldu. Bu illeri yüzde 45,7 ile Ağrı ve yüzde 45,2 ile Siirt izledi. Çocuk nüfus oranı en düşük olan ilk 3 il ise sırasıyla Tunceli (yüzde 18), Edirne (yüzde 19,3) ve Çanakkale (yüzde 19,6) oldu.

Çocuk nüfus oranı en yüksek çocuk nüfus oranı olan bölge yüzde 43 ile Güneydoğu Anadolu, en düşük çocuk nüfus oranı olan bölge ise yüzde 21,9 ile Batı Marmara oldu.

2014'te 1 milyon 337 bebek doğdu

Doğum istatistiklerine göre 2014 yılında 1 milyon 337 bin 504 doğum gerçekleşmiş olup, doğan bebeklerin yüzde 51,4’ünü erkek, yüzde 48,6’sını kız bebekler oluşturdu. Doğum olayları yıllara göre incelendiğinde, cinsiyet bazında önemli bir değişim gözlenmedi. Doğuşta cinsiyet oranı 2014 yılında 105,7 oldu. Yani 100 kız çocuğuna karşılık yaklaşık olarak 106 erkek çocuğu doğdu.

Çocukların yarısından fazlası sosyal medyada

Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’nın 2013 yılı sonuçlarına göre, 6-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 53,5’i sosyal medya ağlarını kullandı. Bu oran, erkek çocuklarda yüzde 57,8, kız çocuklarda ise yüzde 48,4 oldu.

Yaş grupları daha ayrıntılı incelendiğinde, 6-10 yaş grubundaki çocukların yüzde 32,8’i sosyal medya ağlarını kullanırken, aynı yaş grubundaki erkek çocuklar için bu oran yüzde 35,8, kız çocuklar için ise yüzde 29,4 oldu. Yine, 11-15 yaş grubundaki erkek çocukların yüzde 70’i, kız çocukların ise yüzde 60’ı sosyal medya ağlarını kullandı.

Yüzde 8,3 obez

Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Dünya sağlık Örgütü tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

Sağlık Bakanlığının 2013 yılı verilerine göre, Türkiye’deki çocukların (7-8 Yaş) yüzde 2,1’i zayıf, yüzde 75,5’i normal, yüzde 14,2’si kilolu ve yüzde 8,3’ü şişman (obez) kategorilerinde yer almaktadır. Obezite oranı erkek çocuklarda yüzde 10, kız çocuklarda ise yüzde 6,6 olarak gerçekleşti.

Trafik kazalarında 413 çocuk öldü

Trafik karayolu kaza istatistiklerine göre 2013 yılında meydana gelen trafik kazalarında 413 çocuk yaşamını yitirirken, 48 bin 307 çocuk yaralandı. Kazalarda ölen çocukların yüzde 48,9’unu 0-9 yaş grubu, yüzde 23’ünü 10-14 yaş grubu, yüzde 28,1’ini ise 15-17 yaş grubundaki çocuklar oluşturdu.

Yoksulların yüzde 44,3'ü çocuk

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 2013 yılı verilerine göre (eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 60 kriterine göre), Türkiye’de yaklaşık 16 milyon 706 bin yoksul fert bulunurken, yoksul çocukların yoksul fertler içindeki oranı yüzde 44,3 oldu.

Yoksul nüfus içindeki çocuk oranının en yüksek olduğu bölgeler sırasıyla yüzde 55,8 ile Güneydoğu Anadolu, yüzde 54,3 ile Kuzeydoğu Anadolu ve yüzde 49,6 ile Ortadoğu Anadolu olduğu görülürken, en düşük olduğu bölgeler ise sırasıyla Batı Marmara (yüzde 30,4), Ege (yüzde 34,3) ve Doğu Karadeniz (yüzde 36,3) oldu.

Çocuk hükümlü sayısı arttı

Türkiye’de 2013 yılında ceza infaz kurumuna giren hükümlü sayısı 161 bin 711 iken, ceza infaz kurumuna giren 12-17 yaş grubundaki çocuk hükümlü sayısı 6 bin 132 oldu. Bu çocukların yüzde 97,3’ü erkek, yüzde 2,7’si ise kız çocuk oldu. Ceza infaz kurumuna giren hükümlüler arasında 12-17 yaş grubundaki çocukların oranı 2009 yılında yüzde 1,5 iken, 2013 yılında ise yüzde 3,8’e yükseldi.

Suç türüne göre ceza infaz kurumuna 2013 yılında giren aynı yaş grubundaki çocuk hükümlüler incelendiğinde hırsızlık, yüzde 35,3 ile ilk sırada yer aldı. Hırsızlığı yüzde 14,5 ile yağma ve yüzde 11,2 ile yaralama izledi. Yaş grupları dikkate alındığında, 2013 yılında ceza infaz kurumuna giren çocuk hükümlülerin yüzde 18,5’ini 12-14 yaş grubu, yüzde 81,5’ini de 15-17 yaş grubundaki çocuklar oluşturdu.

2013'te 22 bin çocuk hayatını kaybetti

Türkiye’de, 2013 yılında 22 bin 464 çocuk yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin yüzde 55,7’sini erkek, yüzde 44,3’ünü kız çocuklar oluşturdu. Çocuk ölümlerinin toplam ölümler içindeki oranı Türkiye’de yüzde 6 olurken, İBBS 1. Düzey’e göre bu oran en yüksek yüzde 20 ile Güneydoğu Anadolu’da, en düşük ise yüzde 2,4 ile Batı Marmara’da gerçekleşti.

Ölüm nedenlerine göre hastalıklar incelendiğinde, 2013 ve 2014 yıllarında 1-17 yaş aralığındaki çocuklarda en çok “Dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmeler” nedeniyle ölümler gerçekleşti. Bunu sırasıyla “Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları” ve “İyi huylu ve kötü huylu tümörler” izledi.

Hastalıklar yıllara göre incelendiğinde, “Dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmeler” nedeniyle 1-17 yaş grubunda 2013 yılında hayatını kaybeden çocukların oranı yüzde 34,7 iken, 2014 yılında bu oran yüzde 28,4’e düştü. Yine, 2013 yılında aynı yaş grubunda “Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları” nedeniyle hayatını kaybeden çocukların oranı yüzde 12,5 iken, 2014 yılında bu oran yüzde 15,7’ye yükseldi. Son olarak, “İyi huylu ve kötü huylu tümörler” için bu oran 2013 yılında yüzde 11,7’den 2014 yılında yüzde 13,2’ye yükseldi.

Ölüm nedenlerine göre hastalıklar 15-17 yaş grubundaki çocuklarda incelendiğinde, 2013 ve 2014 yıllarında en çok “Dışsal yaralanma nedenleri ve zehirlenmeler” nedeniyle ölümlerin gerçekleştiği görüldü. Bunu sırasıyla “İyi huylu ve kötü huylu tümörler” ve “Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları” izledi.