31 Aralık 2015 Perşembe

Şanslı yedizler 18 yaşında

McCaughey çifti tüp bebek tedavisi ile ikinci kez çocuk sahibi olmayı istemişlerdi. Ancak Bobbie McCaughey yedi çocuğa birden hamile kaldı. Bütün risklere rağmen hamileliğine devam eden anne, sonunda sağlıklı çocuklar dünyaya getirdi. Şimdi ‘Cennetten gelen yedili’ diye anılan bu çocuklar 18 yaşında.
Çift 7 bebekleri olacağını öğrendiklerinde selektif azaltma ile bebek sayısını düşürmeyi reddetmişti. Doktorların uyarılarına rağmen çift inançları gereği bu müdahaleyi istemişlerdi. Sonunda Kenny, Kelsey, Natalie, Brandon, Alexis, Nathan ve Joel sağlıklı bir şekilde doğdu ve şimdi 18 yaşına girdiler. Böylece dünyanın hayatta kalmayı başaran ilk yedizi olma ünvanını da kazanmış oldular.


30 Aralık 2015 Çarşamba

'Pandayı bul' bulmacasının son versiyonu

Bugüne kadar sorulan ‘Pandayı bul’ bulmacalarının en zoru karşınızda! Tasarımcı Gergely Dudás’ın Facebook hesabında paylaştığı iki bulmaca çok ilgi görmüştü.
Bu sefer, beyin yakıcı başka bir panda bulmacası söz konusu. Imgur’da yayınlanan bir fotoğrafta bir grup Rock tutkunları arasına gizlenen pandayı bulmanız gerekiyor. 
Westum imzalı çizim bugüne kadar 2 milyondan fazla görüntülendi.  Çizimdeki bütün Rock’çılar baştan aşağı siyah giymiş ve makyaj yapmış. Pandayı kaçıncı saniyede bulabildiniz? Yorumlara yazabilirsiniz. Çizime bakıp da pandayı arayan çoğu kişi pandayı bulmanın çok fazla zaman almadığını söylüyor.
Hala bulamadıysanız bir ipucu verelim: Panda üçüncü sıraya gizlenmiş…
PANDAYI DEŞİFRE EDİYORUZ 
Eğer hala bulamadıysanız geleneksel kırmızı çember içine alarak sizin için deşifre ediyoruz :)

Yılbaşı sofrasındaki püf noktalar

Yılbaşı denince akla ilk gelen şey çoğunlukla yılbaşı yemeği olur. Sofrada ne olmalı, ne pişirilmeli çok önceden düşünülmüştür. Eğer bugün özel bir gün, istediğim gibi yemek yiyeceğim diyenlerdenseniz, yılbaşı menüsü planlanırken seçimlerinizi doğru yapmanız bile yeterli olacaktır.

Bu özel gün gece için püf noktaları ve yeni yılda yapılması gerekenlerle ilgili VKV Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Ünitesi Uzman Diyetisyen Nilay Topçam önerilerde bulundu.
Vücudu yormamak veya bir sağlık probleminiz varsa bu yönde sıkıntı oluşturmamak için yılbaşı menüsünde bazı püf noktalara dikkat etmekte fayda var. Öncelikle mezelerin yağ içeriğini azaltmakla işe başlanabilir. Kızartılarak yapılan meze seçeneklerini fırınlayarak yapmak ya da aşırı yağlı soslar yerine zeytinyağı ve baharatlardan oluşan soslar kullanmak daha sağlıklı bir alternatif olacaktır.


Yılbaşında akşam aşırı yemek yeniyor ise gün boyunca bir şey yememek doğru olmayacaktır. Gün boyunca “akşam çok yiyeceğim zaten” deyip hiçbir şey yememek yerine hafifletilmiş ama sıklığı arttırılmış öğünler yaratmak daha anlamlı olacaktır. Bu vücudunuzu yormamak ve bir sağlık problemi yaratmamak adına sizi bir adım öne geçirecektir. Özellikle de sofraya oturmadan 1,5 -2 saat önce yapacağınız küçük bir atıştırma akşam yemek şeçimlerinizi daha iyi ayarlamanızı da sağlamış olur.
Yılbaşı akşamı sofraya oturduğunuzda ise yemeğe salata ve çok yağlı olmayan hafif mezelerle başlamak en doğru seçim olacaktır. Böylece tokluk hissini yaratmaya yardımcı olurken lezzetten de ödün verilmemiş olur. Yemeğin devamında sofradaki diğer yemeklerle beraber salata da yenilirse aşırı yemek yemenin önüne geçilebilir.
Yılbaşından sonraki gün vücudu biraz dinlendirmekte fayda var. Özellikle gün boyunca bol sıvı alımını sağlamak gereklidir. Gün içerisinde içeceğiniz ıhlamur, karanfil, zencefil, kuşburnu gibi çaylar sıvı alımınıza yardımcı olacaktır. Beslenmenizde yapılacak en iyi şey ise sebze-meyve tüketiminizi arttırmak ve uzun süre aç kalmamak olacaktır.
YILBAŞI MENÜSÜ
Sabah: Kepekli tost
Çay veya 1 kupa süt Meyve veya müsli süt/yoğurt
Öğle : Zeytinyağlı veya etli sebze yemeği, Tam tahıllı ekmek, Yoğurt
Veya
1 tabak çorba, 1 büyük kase yoğurt, Bol salata
Ara : 1 bardak süt / yoğurt / ayran
Ara : 1 avuç kuruyemiş
Akşam: Et/tavuk/balık, Zeytinyağlı sebze, Salata çeşitleri, Yoğurtlu meze çeşitleri, Tam tahıllı ekmek/pilav/börek
Ara: Meyve/meyve tatlısı/sütlü tatlı
YENİ YILIN İLK GÜNÜ
Sabah: Peynir, Bol yeşillik,Tam tahıllı ekmek, Zeytin
Ara : Taze meyve
Öğle : Zeytinyağlı sebze yemeği, Tam tahıllı ekmek, Yoğurt
Ara : 1 bardak süt veya yoğurt
Akşam: Zeytinyağlı sebze yemeği, Tam tahıllı ekmek, Yoğurt
Veya Izgara Balık, Salata, Tam tahıllı ekmek
Ara: Taze meyve

Bu ağaç 9500 yaşında

İsveç'te bulunan 9500 yıllık ağacın, dünyanın en yaşlı ağacı olduğu belirtildi.


Yaşlı Tjikko adı verilen Norveç ladini cinsinden olan ağacı, 2004 yılında Umea Üniversitesi’nden Jeoloji Profesörü Leif Kullman keşfetmiş ve ağaca onun Sibirya kurdu cinsi köpeğinin ismi verilmiş. Ağacın yaşı, yapılan karbon testleri sonrasında belirlenmiş.


Buz devrinde, deniz seviyesinin şu ankinden yaklaşık 120 metre daha alçak olduğunu ve İngiltere ile Norveç arasında yer alan Kuzey Denizi’nin o dönemde ormanlarla kaplı olduğunu belirten Profesör Kullman, rüzgarların ve düşük ısıların Yaşlı Tjikoo’yu bir bonzai ağacına benzer hale getirdiğini, büyük ağaçların bu kadar yaşlanmadıklarını belirtiyor.


29 Aralık 2015 Salı

Nazım Hikmet’in bilinmeyen şiiri ilk kez yayımlandı

Nâzım Hikmet’in 1951’de yazdığı şiiri, Rusça ve Fransızcadan çevrilerek Türkçe yayımlandı
Nâzım Hikmet’in 1951’de yazdığı ancak sonradan kaybolduğu için Türkçesi basılamayan ve kitaplarında bulunmayan “Nâzım’ın Oğlu Memed’in Fransa’ya Mektubudur” adlı şiiri, Rusça ve Fransızcadan çevrilerek Türkçe yayımlandı.


Şair Turgay Fişekçi’nin çıkardığı “Sözcükler” dergisinin Ocak-Şubat sayısında yayımlanan şiiri, Rusçadan Melih Güneş çevirdi.

NÂZIM’IN OĞLU MEMED’İN FRANSA’YA MEKTUBUDUR

İyi niyetli Fransızlar,
ben üç aylık bir bebeğim
mavi gözlü bir oğlan çocuğu,
henüz yürümeyi beceremiyorum
hatta emziğimi tutmayı bile,
ama öğrendim gülümsemesini
kuru kundağa, güneşli aydınlığa
ve anne sütünün kokusuna.
Yaşamayı seviyorum,
Hayatı sevmek uzun sürmüyor ve kolay

İyi niyetli Fransızlar,
şehirlerinizden uzakta doğdum
ama bana yakın
kahraman bilgelerin yattığı topraklarınız
bıçaklanan Marat
kurşuna dizilen Peri…
Onlar
ömürlerini verdi, ölüm yok olsun diye
Yaşamak önemli şey, gerekli şey yaşamak
Hayatı sevmek uzun sürmüyor ve kolay.

İyi niyetli Fransızlar,
henüz öğrenmedim ana dilimi,
lakin vakit geldiğinde öğreneceğim dilinizi de
sizi bana anlatabilsinler diye
Diderot, Balzac, Picasso, Eluard,
Barbusse, Zola, Daumier ve Aragon,
Flaubert, Joliot-Curie, Pasteur ve Renoir.
Onlar anlatacak bana şanlı zaferlerinizi,
şehirlerinizi, köylerinizi, sevdalarınızı,
nehirlerinizi, ağaçlarınızı sizin,
eserlerinizin mükemmelliğini,
düşüncenizin gücünü,
ve günlerinizi
geçmiş ve gelecek olan…
İyi niyetli Fransızlar,
ben üç aylık bir bebeğim
ve yalnız değilim size seslenen
benim gibiler dünyada çok, pek çok.
Biz savaş istemeyenleriz,
biz ölüm istemeyenleriz.
Hayatı sevmek öyle basit, öyle kolay ki.

İyi niyetli Fransızlar,
barıştan yana olanlarla birlikte olun
Fransa yaşasın diye,
biz yaşayalım diye.
Memed, Nâzım Hikmet’in oğlu.

'Sonradan görmeler için liste'

‘Kıroyum ama para bende’ diyenlere özel yılbaşı hediye listesi. İzzet Çapa yazdı.

Kazandıkları parayı milletin gözüne sokmaktan zevk alan zenginlerimiz hediye seçmekte zorlanıyorsa buyursunlar buradan yaksınlar...
- Prestige HD Supreme Rose Edition Televizyon:  Bu 3 boyutlu görüntü bile veremeyen televizyonun kenarları elle dikilmiş timsah derisiyle kaplı. “Krokodil rüyası” yetmiyormuş gibi ekranın 28 kilo kırmızı altından yapılmış çerçevesi 72 adet 1’er karatlık pırlantayla bezenmiş. Ağa kızı gibi süslü televizyonun fiyatı ise 2,3 milyon dolar! Bunu alacak “yurdum kırosu” koca cihazı sırtlayıp dolaşmazsa benim adım da İzzet değil!
- History Supreme Yatı: Adı açıklanmayan Malezyalı bir işadamına ait bu yattan sizde de olsun isterseniz, 4,8 milyar dolar bayılmanız gerekiyor! History Supreme’in yapımında tam 100 bin kilogram som altın kullanılmış. İçinin dekorasyonuna gelince, dinozor kemiklerinden 
tutun da meteor parçalarına kadar pek çok egzantrik malzeme varmış. Herhalde batarken bırakın fareleri “cebi yanan” kıro da asla bu 
tekneyi terk etmez.
- Pırlanta Kaplı Mercedes SL 600: Suudi Prensi Al Waleed’inki gibi baştan aşağı her tarafı pırlantayla kaplı bir Mercedes isteyen kıro var mı? Eğer isterseniz 48 milyon dolara aynısından yaptırmanız mümkünmüş! Üstelik arzu ederseniz “esnaf akıllı” Prens gibi arabanıza her dokunandan 1000 dolar “avanta” alabilirsiniz. Haydi yine iyisiniz, Mercedes’inize 48 bin kişi dokunsa arabanın masrafı çıktı!
- Levi’s Spin Jean: Modern sanatın önemli isimlerinden Damien Hirst’ün 2009 yılında Levi’s için “boyadığı” 8 adet jean pantolona sahip olmak için hâlâ millet birbirini yiyormuş. Haydi durmayın koşun baba parası yiyen gençler! Verin 27 bin doları, kotu poponuza geçirip dönün şaklabana!
- Altın Tuvalet Kağıdı: Avustralya’daki bir firmanın ürettiği 28 ayar altından yapılmış tuvalet kağıdı 1.4 milyon dolara satılıyor. Fakat 2013 yılından beri eskilerin deyimiyle bu “hela kağıdını” alan olmamış. Kim bilir belki bu sene “Gözün g*tüme” diyen bizim “hırtolardan” biri altını altınla silmeye karar verir.
- Jacob&Co. Billionaire Saat: 18 milyon dolar fiyat biçilen bu “tourbillon özellikli” (ne demekse) saatin üzeri toplam 260 karatlık pırlantalarla süslüymüş. Bu kadar parayı saate bayılan sonradan görme zamanı durdurmak isterse hiç şaşırmayalım.
- Mücevher “kılıklı” Hermes Birkin Çanta: Bizimkilerin çakmalarına bile binlerce dolar verdikleri Hermes’in Birkin model çantasının bu versiyonu gerçekten dudak uçuklatan cinsten. Tanesi 1.9 milyon dolar olan ve sadece 4 adet üretilen “özel” Birkin’lerde deri yerine altın kullanılmış ve tabii her bir yanları pırlantalarla bezenmiş. Bizim “cemiyet” güzelleri Kapalıçarşı’ya gidip bu Birkin’lerin de çakmalarını yaptırırsa şaşırmamak lazım!
- Huia Kuşu Tüyü: Soyu tükenmiş Huia kuşunun tek bir tüyü müzayedelerde 10 bin dolara satılıyormuş. Zamanında kıymeti bilinseydi, elalem tüyünün peşine düşmez orijinalini korurdu.
- Amour Amour Tasma: “Köpeğimin benden neyi eksik” diyen kırolar için Amour Amour firması hızır gibi yetişmiş! Markanın satışa çıkardığı platin ve timsah derisinden yapılmış tasma 3,2 milyon dolara alıcı bekliyormuş. Üzerineyse 7 karatlık bir tektaşın yanında 1600 adet toplamı 52 karat eden pırlanta yerleştirilmiş. Görgüsüz “leydilerin” şanslı köpeklerine müjdeler olsun!
- Antilla Mumbai: Hindistan’ın bu en büyük şehrinin orta yerindeki residence’ı andıran koca bina aslında tek başına müstakil bir ev... 600 kişilik personelin de evle birlikte “satıldığı” Antilia’nın fiyatı sadece 2 milyar dolarcık. Bizim kart zamparalar alt katta metreslerini, üst katta hanımlarını oturturlarsa, hatunlar bir ömür boyu birbirleriyle karşılaşmazlar!

28 Aralık 2015 Pazartesi

İşte en çok tercih edilen yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl yaklaşırken, yılbaşı alışverişi de hızlandı. İşte yılbaşı öncesi internetten en çok satın alınan ürünler…

Sabancı Topluluğu’nun e-ticaret platformu Kliksa, yılbaşı öncesinde internetten en çok satın alınan ürünleri açıkladı. Bu anlamda ilk sırayı akıllı telefon aldı. Onun ardından parfüm, tablet bilgisayar ve kol saati geldi.
En çok online hediye İstanbul, Ankara ve İzmir’de alındı. Onları Bursa ve Kocaeli takip etti. Konya, Antalya, Adana, Gaziantep ve Balıkesir ise yılbaşı döneminin online alışveriş sıralamasında öne çıkan diğer iller oldu.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Kliksa Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, şunları kaydetti:

“Yılın son günlerine kadar online alışverişe olan rağbet tüm hızıyla sürdü. Marmara Bölgesi, yılbaşı alışverişinin en yoğun olduğu bölge olurken, Marmara’yı İç Anadolu ve Ege takip etti. Karadeniz Bölgesi’nde Samsun, Güneydoğu Anadolu’da Gaziantep, Akdeniz’de Antalya ve Doğu Anadolu’da Malatya bölgelerinde öne çıkan iller olarak dikkat çekti. Elektronik ve kişisel bakım ağırlıklı ürünlerin tercih edildiğini yılbaşı öncesindeki dönemde tüketicilerin yüzde 49’i alışverişini tek çekimle, yüzde 51’i ise taksitlendirerek yaptı.”

Avuç içinde M harfi olanlar dikkat

El falına ister inanın ister inanmayın ama Çin ve Hint kültürlerinde çok uzun yıllar bu konulara kafa yoruldu. Avuç içindeki çizgilere göre geleceği okumaya ya da kişilik özelliklerinin bilinebileceğine inananlar için avuç içindeki M harfinin kişiye kattığı özellikler işte burada…
1. El falı konusunda eskiden beri yapılan çalışmalar günümüze kadar binlerce değişikliğe uğradı.
2. Ancak avuç içinde beliren “M” harfi ve onun kişiye getirdiğine inanılan özellikler hiç değişmedi.
3. Bu M harfi, avuç içinde olduğuna inanılan kalp, baş ve hayat çizgilerinin birleşiminden oluşuyor.
4. Karma el falı yorumlarına göre bu harfe sahip olan kişilerin motivasyonu ve iç disiplinleri son derece yüksek oluyor.
5. Bundan dolayıdır ki, bu kişiler genellikle kariyerlerinde büyük başarılara imza atıyorlar.
6. Özellikle gazetecilik, yazarlık, eğitim ile ilgili meslekler, vb. işler bu kişiler için biçilmiş kaftan.
7. Ayrıca mesleklerinde yükselmeleri ve yöneticilik konumuna gelmeleri kimseyi şaşırtmamalı.
8. Sadece bu kadar mı? Elbette değil, avuç içinde “M” harfi taşıyanlar ayrıca insan sarrafı olma potansiyeline de sahip.
9. Yani çok iyi birer karakter analizcisi oluyorlar, İK için paha biçilemez bir kabiliyet.
10. Aynı zamanda yalanlar arasındaki tek doğruyu, eğriler arasındaki tek düzü görme konusunun da ustası bu kişiler.
11. İnsan ilişkilerinde son derece başarılı olduklarını da eklemeden geçmeyelim.
12. Son derece kararlı, tutarlı, hırslı ve azimli olan bu kişiler, enerjilerini doğru yönetebildiklerinde inanılmaz başarılar yakalayabiliyorlar.
13. Para idaresi konusunda da bir hayli başarılı olmaları, onların rahat bir yaşam sürmelerinin anahtarı adeta.
14. Eminiz ki hepiniz avuç içlerinizi çoktan kontrol ettiniz ve “M” harfi var mı yok mu gördünüz; Ama size bir haberimiz daha var.

15. Lütfen kalem tuttuğunuz elinize değil, diğer avucunuza bakın. Yani sağlaklar, sol avuçlarına, solaklar da sağ avuçlarına baksın. “M” harfini görmeniz gereken yer orası. Kalem tuttuğunuz elinizin avuç içinde görünen “M” harfi ne yazık ki pek bir amlam ifade etmiyor.

'Ev içinde çamaşır kurutmak hastalık nedeni'

Kış aylarında kalorifer üzerinde çamaşır kurutmanın, solunum yolları hastalıklarına neden olabileceğini söyleyen uzmanlar, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. 

Göğüs hastalıkları uzmanı Doktor Murat Apaydın, havaların soğumasıyla birlikte, çamaşırların genellikle kaloriferlerin üzerine serilerek kurutulduğunu belirterek şu uyarılarda bulundu:

ÇAMAŞIRDAKİ DETERJANLAR SOLUNAN HAVAYA KARIŞIYOR

Bu durum odadaki nem dengesini olumsuz etkiliyor. Çamaşırlarda kullanılan deterjan yumuşatıcı gibi kimyasallar, kurutma işlemi esnasında soluduğumuz havaya karışıyor.

KIŞ DA OLSA DIŞARIDA KURUTUN

Bunu engellemenin tek yolu da, hava ne koşullarda olursa olsun mümkün olduğu kadar dışarıda kurutmaya çalışmak. Balkon ve teras gibi. İçeride kurutmak zorunda kalırsak da, yattığımız odada değil, gündüz kullanılan odada kurutmaya özen göstermek lazım.

26 Aralık 2015 Cumartesi

Dünyanın en kilolu adamı hayatını kaybetti

Geçtiğimiz Ekim ayında yeni bir hayata başlamak için bıçak altına yatan 'dünyanın en kilolu adamı' Andres Moreno hayatını kaybetti.

Yaklaşık 435 kiloyken mide by-pass'ı ameliyatı olan Meksikalı Moreno'nun, dün sabah kalp krizi sonucu öldüğü belirtildi.

İngiliz The Sun gazetesinin haberine göre; 38 yaşındaki Moreno'nun ölümünü, akrabaları Facebook üzerinden duyurdu.

Nefes almakta güçlük çektiği için ambulansla hastaneye götürülen Moreno'nun, yaklaşık 295 kiloya düştüğü öğrenildi.

Fazla kiloları nedeniyle yatağa bağlı yaşayan Meksikalı adam, ameliyat olduktan sonra üç yılın ardından ilk kez 2 Aralık günü yürümüştü.






En iyi 10 yılbaşı hediyesi

Yeni yıla sevginizi paylaşarak girmek istiyorsunuz ama sevdiklerinize ne hediye alacağınıza hâlâ karar veremediniz... Telaşa gerek yok, hediye listemiz tam da son dakikacılara göre. Siz sadece kime, nasıl ve kaç liraya kadar bir hediye alacağınıza karar verin.

1. DOĞAL LEZZET
Ev reçeli
Dostlarınıza birkaç kavanoz reçel hediye etmeye ne dersiniz? Nardan portakala, çileğe ve incire reçelin çeşidi çok. Portakalbahcem.com, haticeteyze.com gibi adresleri üzerinden kargolanmasını sağlayabilirsiniz.

2.KARGO DERDİ YOK
AplikasyonBazı hediyelerin kargo ve paket derdi yok. IOS kullanıcısıysanız uygulama hediye edebilirsiniz. 15-200 TL arasındaki paketlerden birini alarak film, müzik, oyun uygulamalarını bir mail’le gönderebilirsiniz.

3.HER YAŞA UYGUN
Hobi
Boyama seti bu yıl büyükler arasında da popüler. Çocuklara el yeteneklerini güçlendiren boyama kitaplarından, yetişkinlereyse Maya Kitap’tan ‘Büyükler için boyama kitabı’nı 19 TL’ye alabilirsiniz.   

4.HEDİYE DEĞİL DOST
Kedi veya köpekCanlı bir varlığı hediye olarak görmek doğru değil. Ama barınaktan alacağınız kedi veya köpek hem o canlıya bir ev, hem çocuklarınıza bir dost olacak: Yedikule HayvanBarınağı, Bolluca Hayvan Barınağı...

5.SEVMEYEN KADIN VAR MI?
Altın kolyeSevgilinize altın bir yüzük, kolye, küpe veya bileklik alarak pahalı sürpriz yapmak isterseniz, Kismet by Milka’da, pembe altın ve siyah pırlantayla nakşedilen ‘Beat Mini 2’ çubuk kolyesi 1500 TL.

6.BÜYÜLEYİCİ EFSANELER
Kitap
Yedi Cücelerin kulübesi, Gulliver’in ziyaret ettiği adalar hayal gücünüzle sınırlı mı sanıyorsunuz! O zaman Umberto Eco’nun ‘Efsanevi Yerlerin Tarihi’ kitabını satın alabilirsiniz. 112 TL

7.DÜZENLİ YAŞAM
Fitness bilekliğiYakılan kaloriyi, gidilen mesafeyi, uyku kalitesini ölçen yani size günlük rapor sağlayan fitness bilekliğini, düzenli bir yaşam için hediye edebilirsiniz. Misfit Wearables Flash’ı 45 TL’ye satılıyor.

8.KİTAP KOKUSU
Sahaf ziyareti
Yılbaşı hediyesinin illa paketlenmiş bir şey olması gerekmiyor. Alın yanınıza çocuğunuzu, sahafları gezin. Eğer bulabilirseniz çocuğunuzun sevdiği bir kitabın ilk baskısını ona armağan edin.

9.ŞIKLIĞI TAMAMLAR


Deri eldivenJames Bond’un maskülen stilini sevenler için deri siyah eldivenler harika bir yılbaşı hediyesi olacak. O kişinin yılbaşı şıklığını da tamamlayacak bir aksesuvar. Cacharel’de deri eldivenin fiyatı 99 TL.

10.ESKİ VE YENİ

Ece ajandası1910’dan beri hayatımızda yeri olan Ece Ajandası, tasarımıyla yeni ve eskinin güzel bir buluşması. Bu yıl 35 çeşit var. Satış noktalarında veya ‘www.eceajandasi.com’dan online sipariş verebilirsiniz. 33.95 TL.

JURİ:
Doğan Hızlan, Ayşe Arman,Ece Sükan, Sibel Arna, Başak Dizer,Aynur Tartan,Sunay Akın, Patrick Özdemiroğlu ,Burcu Aktaş,Ömür Kurt
(Selim Onat / Hürriyet)

2015'in en iyi 52 kitabı

"Gitsin de bir daha gelmesin" denilebilecek yıllardan biriydi. Yayıncılarımız için de pek parlak değildi bu yıl. Radikal Kitap olarak 2015'in öne çıkan 52 kitabını derledik.
M Treni, Patti Smith, Çeviren: Seda Ersavcı, Domingo
Müzisyen, şair ve yazar Patti Smith, Çoluk Çocuk’un ardından ikinci anı kitabı M Treni’yle karşımızda. “Bu kitap ben neysem o” diye tanımladığı M Treni Patti Smith’in kafasındakileri de, kalbindekileri de tüm şeffaflığıyla görmeyi mümkün kılan büyüleyici bir hazine.

Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu, Selim İleri, Everest
Edebiyatımızın usta yazarlarından Selim İleri, 1874-1980 yılları arasında roman sanatının tüm inceliklerini görebileceğimiz 230 romanlık bir seçki sunuyor bu kitabında. Bahsi geçen romanlar arasında İleri’nin yazarlığına giden yolu döşeyen eserler de var üstelik.

Puslu Kıtalar Atlası, İlban Ertem, İhsan Oktay Anar, İletişim
İhsan Oktay Anar’ın ilk romanı, İlban Ertem’in masalsı çizgileriyle çizgi roman olarak yayımlandı. Beş yıl süren bir emeğin ürünü olan eser, romanı çok farklı bir boyuta taşıyor. İlban Ertem, Türkçe edebiyatta benzeri olmayan bir uyarlamaya imza attı.

Gözyaşları ve Azizler, Emil Michel Cioran, çeviren: İsmail Yerguz, Jaguar
Cioran’ın tam bir “inanç krizi” dönemi yapıtı. Ortodoks ve genel anlamda Hıristiyan öğretinin bütün unsurlarını, azizlik müessesesini ve en önemlisi insanlık durumunu hallaç gibi silkeliyor. Din, Tanrı, azizlik, ölüm, ölümsüzlük gibi olgular kadar “müzik” üzerine de konuşuyor Cioran.

Sylvia Plath: Çizimler (Mektupları ve Notlarıyla), çeviren: İlknur Özdemir, Kırmızı Kedi
Sylvia Plath, öldükten sonra efsane olan yazarlardan. Otuz bir yaşında intihar eden Plath, geride yarı-özyaşamöyküsel bir roman, öyküler, şiirler, radyo röportajları, çocuk öyküleri ve kocaman bir günlük bıraktı. Çizimler sürpriz bir kitap oldu. Kırk dört çizimin yer aldığı eser Plath’ı sevenleri fazlasıyla memnun etti.

Dünyamızı Biçimlendiren Olağanüstü Bitkiler, Helen-William Bynum, Oğlak
Kew Kraliyet Botanik Bahçesi’nin benzersiz koleksiyonundan 174’ü renkli toplam 205 görsel ile süslenmiş bu kitap, dünyamızı biçimlendiren dikkate değer bitkilerin güzelliğine, çeşitliliğine, önemine övgü…

İnsan Kendine de İyi Gelir, Ahmet Büke, On8 Kitap
Ahmet Büke, ON8 Blog’daki “Sosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi”nde bir yıl boyunca her hafta öykü yazdı. Karakterlerin öyküden öyküye atladığı bir seçki, yeni öykülerle bir araya geldi. Büke, gündelik hayatın bir dizi kısacık öyküyle nasıl anlatılacağını da gösteriyor bu kitabında.

Elveda Güzel Vatanım, Ahmet Ümit, Everest
Ahmet Ümit, İttihat ve Terakki’nin yirmi yılını anlattığı tarihsel romanının ilk baskısı da 250 bin adet yapıldı. Ümit, romanında öldürüleceği korkusuyla Pera Palas’a sığınan Şehsuvar Sami ve unutamadığı aşkı Ester üzerinden 1906’da orduyla buluşup büyük güce dönüşen ve 1926’da İzmir Suikastı’yla sona eren İttihat ve Terakki’nin 20 yılını anlatıyor.

Sarı Kahkaha, Murat Özyaşar, Doğan
Ayna Çarpması adlı ilk kitabıyla Haldun Taner ve Yunus Nadi öykü ödüllerini kazanan Murat Özyaşar’ın yeni kitabı Sarı Kahkaha. Özyaşar’ın yeni kitabında anlatılamayan, ancak yazılabilen hikâyeler var.


Deme Kış Yaz, Oku Yaz, Doğan Hızlan, Doğan
Doğan Hızlan bu kitabı için şöyle diyor: “Bu kitapta edebiyat dışında yemek üzerine, müzik üzerine, kent tarihleri gibi kitaplara yer verdim: Seçerken hayatın/hayatımın çeşitliliğe düşkün yanını yansıttım.” Kitabın adı, Hızlan’ın hatırını soranlara verdiği değişmez yanıttan geliyor: Deme kış yaz, oku yaz!

Harita Metod Defteri, Murathan Mungan, Metis
Harita Metod Defteri noktaları birleştirme oyunu gibi kurgulanmış. Noktalar, Murathan Mungan’ın büyüme kilometre taşları. Her biri bir anı, bir sahne, bir nokta yaşamında, bunları birleştirdiğimizde bütün ortaya çıkıyor. “Hayatımın ölene kadar unutamayacağım anlarından biridir” diye nitelediği anlardan oluşuyor bu bütün.

Kör Pencerede Uyuyan, B. Nihan Eren, YKY
Kör Pencerede Uyuyan, Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü kazanmış bir kitap. Ödül jürisi, kitabı “Öyküyü oluşturan konuyu çok değişik açılardan geliştirmiş olduğu ve işlenmiş bir dille öykü diline katkıda bulunduğu” gerekçesiyle ödüle değer bulmuştu.

Pas, Ömer Erdem,  Everest
Dağlarca Şiir Ödülü’nü Şükrü Erbaş’la paylaşan Ömer Erdem, bu kitabında ihtiyacı olan kayıp, yaralı kardeşler, eski tanıdıklar gelip alsın diye yazılmış şiirler var. Kente rağmen kente yakından ve içeriden bakan bir şairin eseri…

Pervane, Şükrü Erbaş, Kırmızı Kedi
Dağlarca Şiir Ödülü’nü Ömer Erdem’le paylaşan Pervane’de, Şükrü Erbaş’ın ölüm, emek, acı, ayrılık, aşk, yalnızlık, çocuk, insan ve özgürlük gibi temalarla oluşturduğu şiirlerle buluşuyoruz. İnsanın içine işleyen, içini yakan şiirler…

Devir, Ece Temelkuran, Can
Ece Temelkuran Devir’de 12 Eylül’e iki çocuğun gözünden bakıyor. O yılları yazarken, tanıklık etmiş pek çok kimseyle görüşüp röportajlar yapmıştı… Temelkuran, yalnızca çocuk gözümüzle bakınca hatırlayacaklarımızı anlatıyor romanında.

Bakele, Sezgin Kaymaz, April
Bakele, Sezgin Kaymaz’ın üçüncü hikâye kitabı ve yazarın edebiyatına dair birçok unsuru içinde barındırıyor. Kitabın büyük bir çoğunluğu ilk gençlik hikâyeleriyle ve anlatıcının Hülya ile maceraları diyebileceğimiz hayatına dair zaman dilimlerinden oluşuyor.

İstanbul İstanbul, Burhan Sönmez, İletişim
Burhan Sönmez işkenceye uğrayanların, işkenceye dayanmaya çalışanların hikâyelerini anlatıyor. Suçları ne, neden oradalar, kurtulabilecekler mi? Sorgucuların tarifsiz işkencelerinden geçen kitabın kahramanları acılarını unutmak, umutlarına sahip çıkmak İstanbul’a sarılıyor. Yeraltında hayallerindeki güzel İstanbul’u kurup yaşatıyorlar.

O Adam Babamdı, Altay Öktem, Esen 
Altay Öktem, O Adam Babamdı’da bir seri katilin cinayetlerini nasıl işlediği değil neden işlediğini, yani Haydar Bey’in bütün talihi ve talihsizliğiyle trajik hayatını anlatıyor. Haydar Bey, daha çocukluktan itibaren, zorunluluktan bir katildir. Öyle, düzenli olarak birilerini öldüren bir tip de değil üstelik. Tam aksine, uzun müddet hayatını sorunsuz sürdürüyor.

Unutma Dersleri, Nermin Yıldırım, Doğan
Nermin Yıldırım yeni romanında sadece dört derste istediğiniz şeyi hafızanızdan silmeyi vaat ediyor. Nermin Yıldırım bir kadının çöküşünü, tekrar doğuşunu, unutmayı, hatırlamayı, aldatmayı; tüm bu asık yüzlü kavramları yüzümüzde keyifli bir gülümsemeyle takip etmemizi sağlayan bir dille anlatıyor.

Uzun Yürüyüş, Ayhan Geçgin, Metis
Romanın kahramanı, “Eskiden ben neydim?” sorusuyla başlıyor hikâyesine. “Yanıtı: Burada, yıllarımı geçirdiğim bu evde hapistim.” Niçin ve kimler hapsetmiştir onu? Bunun belli bir yanıtı yok. Hayatının içine hapsolduğu çemberin dışına çıkamadığını görünce, yaşlı annesinin evini ve sıkıştığı yeri terk etmeye karar verir ve dümdüz bir çizgi çizerek nereye varacağını bilmediği bir yolculuğa çıkar.

Toprağın Öptüğü Çocuklar, Sibel Oral, Can
28 Aralık 2011, Roboskî… Otuz dört kişi ölü olarak ele geçirildi.Sibel Oral, Roboskî’ye giderken sadece gazeteci kimliğini değil; vicdanını, insanlığını ve acısını da beraberinde götürdü. Kimsenin yargılanmadığı, hiçbir siyasi sorumlunun ortaya çıkmadığı, hatta tazminat ödenerek ölü olarak ele geçirilenlerin ailelerine sus payı verilmek istendiği bu katliamın ardındaki acı ve öfkenin dindirilebilmesi için tek bir beklenti var: Adalet…

Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, Yuval Noah Harari, çeviren: Ertuğrul Genç, Kolektif
Yuval Noah Harari’nin yazdığı Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, “100 bin yıl önce yeryüzünde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak?” sorusunun peşinden gidiyor.

Değmez, İsmail Güzelsoy, Doğan
İsmail Güzelsoy Değmez’de sıradışı hayatları, tuhaf olayları, siyasi detayları, kahramanları ve onların hikâyeleri üzerinden de aşk ve ölüm kavramlarını iyi kurgulanmış bir oyunla bir araya getiriyor.

Ermeni Halkının Tarihi, derleyen: Gerard Dedeyan, çeviren: Şule Çiltaş, Ayrıntı
Anadolu kökenli Ermenilerden biri olan Dedeyan çok detaylı bir tarih anlatıyor. En eski kaynaklar ve el yazmalarından 20. yüzyıla kadar geliyor. Ermenileri sadece Osmanlı coğrafyası ya da Anadolu’yla sınırlamadan ele alıyor, kurdukları bütün krallıklar, farklı bölgelerdeki varlıkları, buradaki diğer kavimlerle olan ilişkileri, kendi içlerindeki çatışmalar ve değişim ile birlikte anlatıyor.

Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım, Herta Müller, çeviren: Mustafa Tüzel, Siren
Herta Müller, diktatörlük rejiminin insan zihninde ve hayatında açtığı çukurları, birkaç yıllık ömrünü bu çukurlara tekrar tekrar düşerek geçiren bir kahramanı anlatıyor. Böylesi belirsiz bir yaşamı anlatmak için yazar da bir ana tema etrafında oluşturulmamış, zihnin bir anıdan veya düşünceden öbürüne sıçrayıp durduğu, yönü belirsiz bir akışta kaleme alınmış bir anlatım seçmiş.

Duygusal Anatomi, Ahmet Tulgar, Can
Ahmet Tulgar, dışlanmanın, hak istemenin aşağılanmaya yol açışının, her yaştaki olanaksız sevdalanmanın mevsim fırtınalarının, emeği sömürülenlerin dilsiz ama cisimleşmiş öfkelerinin çığlıklaşan çaresizliklerinin öykülerini anlatıyor.

Ali İsmail: Emri Kim Verdi?, İsmail Saymaz, İletişim
2 Haziran 2013 günü, Eskişehir’deki Sanayi Sokak’ta yaşanan anlar, bilinmeyen yaşamların öyküsü olmaktan çıkıp, iyilik ve kötülük üzerine dünyaya büyük anlamlar bıraktı. Gazeteci-yazar İsmail Saymaz’ın Ali İsmail: Emri Kim Verdi? Adlı kitabı o anların yakın tanıklığı.

Trendeki Kız, Paula Hawkins, çeviren: Aslıhan Kuzucan, İthaki
Pencereden baktırıp gerilimin dozunu iyi ayarlayan, sadece üç kadına anlattıran ve katili son sayfaya kadar bulmamızı engelleyen bir roman bu… Gençliğinde Agatha Christie’nin tadını almış Hawkins tam bir Hitchcock hayranı olduğunu her röportajında vurguluyor. Hawkins kitabı yayımlandıktan sonra gerilim ve korku romanlarının usta yazarı Stephen King’in övgüleriyle karşılaştı.

İşte Bu Her Şeyi Değiştirir, Naomi Klein, çeviren: Osman Akınhay, Agora
Şok Doktrini kitabının yazarı olarak tanıdığımız Naomi Klein bu kışkırtıcı eserinde, küresel ısınmanın doğrudan kapitalizmin mantığından kaynaklandığını anlatıyor ve iklim değişikliğinin insanlık için bir uyanma çağrısı olduğuna, dünyanın ısınmasını önleyemezsek mahvolmamızın kaçınılmaz olacağına dikkat çekiyor...

Kavgam, Karl Ove Knausgaard, çeviren: Ebru Tüzel, MonoKL
Norveçli yazar Karl Ove Knausgaard Kavgam adını verdiği, 3 bin 600 sayfadan oluşan 6 ciltlik otobiyografik romanıyla dünya çapında sansasyonel bir yazar haline geleli birkaç yıl oluyor ve kitabın rüzgârı buraya kadar gelmiş durumda. Batılı birçok muteber eleştirmenin Proust’la kıyasladığı Knausgaard ise romanını ‘edebi bir intihar eylemi’ olarak niteliyor.

İkircikli Biricik, İlhami Algör, İletişim
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, Albayım Beni Nezahat ile Evlendir ve Kalfa ile Kıralıça adlı romanlarıyla edebiyatımızda kendine has bir yer edinen İlhami Algör, yeni romanı. İkircikli Biricik, yalnızlığın, arayışın, bulma ümidinin, şehirlerin, caddelerin, şarkının ve şiirin romanı…

Ağaçların Özel Hayatı, Alejandro Zambra, Çeviren: Çiğdem Öztürk, Notos
Şilili yazar Alejandro Zambra, ilk romanı Bonzai’yle büyük bir çıkış yakalamış ve İspanyolca yazan en iyi yirmi iki romancı arasına girmeyi başarmıştı. Kariyerindeki ikinci roman olan Ağaçların Özel Hayatı’nda karsının eve dönmesini beklerken üvey kızının başında ağaçlarla ilgili hikâyeler uyduran genç bir adamı anlatıyor ve başarısının tesadüf olmadığını kanıtlıyor.

Karanlık Dükkân, Georges Perec, Çevirmen: Siren İdemen, Metis
Georges Perec Karanlık Dükkân’daki toplam 124 rüya metninde, olabilecek bütün anlatım biçimlerini kullanarak ama aynı zamanda onlara karşı çıkarak rüyalarını anlatıyor. Kitap, Perec’in “edebiyatta neyi yapmak istediğini” en sıkı haliyle gösteriyor. Ketabın, çevirmen Siren İdemen’e “Talat Sait Halman Çeviri Ödülü” getirdiğini de ekleyelim.

Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz, Semih Gümüş, Can
Pek çok edebiyat kitabına imza atmış günümüz Türk edebiyatının en önemli eleştirmenlerinden Semih Gümüş’ün ilk romanı. Hikayesini damla damla geliştirip derdini içimize bir yerlere işleyecek biçimde aktarmayı başaran bir roman Belki Sonra Başka Şeyler de Konuşuruz.

Sen Ölürsün Ben Yaşarım, Celil Oker, Altın
Celil Oker’in Sen Ölürsün Ben Yaşarım’ı yine bir Remzi Ünal macerası. Kahramanımız bu defa hatır için, bir işi çözmek amacıyla yola koyuluyor ve el attığı her iş gibi bu olay da sarpa sarpıyor. Maceranın merkezinde ise “değişen” İstanbul var.

Bir Nedene Sunuldum, Yalçın Tosun, YKY
Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler, Peruk Gibi Hüzünlü ve Dokunma Dersleri’yle son dönem öykücülüğümüzün parlayan isimlerinden biri Yalçın Tosun. Bir Nedene Sunuldum’da geçip giden zamanı, yalnızlığı ve sevgisizliği kendine has bir üslup ve dille anlatıyor.

Tutsak Güneş, Ayşe Kulin, Everest
Ayşe Kulin, yeni romanı Tutsak Güneş’i, Gezi Parkı direnişini takip eden günlerde yaşadığı hayal kırıklığının eseri olarak niteleyerek, direnişin edebiyatımızdaki ilk örneklerinden birini verdi. Kulin kendi tarzının dışına çıkarak bu kez bir “distopya” yazdı.

Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal, Fehim Taştekin, İletişim
Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal, sadece Suriye’yle sınırlı olmayan, bölgenin tarihine ve toplumsal zeminine de vâkıf bir araştırmacının bilgisiyle ve bir gazetecinin ihmal edemeyeceği insan hikâyeleriyle kaleme alınmış, oldukça kapsamlı ve zihin açan bir kitap.

Kuşlar, Tarjei Vesaas, çeviren: Deniz Canefe, Timaş
Buz Sarayı’nın yazarı, İskandinav Edebiyat Ödülü sahibi Tarjei Vesaas’tan, nahif olduğu kadar şiddetli, aldatıcı basitlikte, sarsıcı bir roman: Kuşlar... 20. yüzyıl İskandinav edebiyatının en önemli isimlerinden Vesaas’un bu romanı  ilk kez Türkçede.

Kapital, Karl Marx, Çevirmen: Nail Satlıgan, Mehmet Selik, Erkin Özalp, Yordam
Karl Marx’ın ve Marksizmin temel yapıtı Kapital’in tamamı, Almanca aslından çevrilmiş olarak Türkçeye kazandırıldı.

Latin Amerika Portreleri, Hazırlayan: Berrin Cerrahoğlu, Evrensel
Şairler, ressamlar, yazarlar, devrimciler, müzisyenler… Kızılderili, Afrikalı, İspanyol, Portekiz, Arap halkların olağanüstü bileşiminden oluşan büyük bir kültürün zenginliğini temsil eden yaratıcılar, H.İ. Yıldırım, Emre Yılmaz, Mert Gürkan’ın çizgileriyle ve Türkiyeli yazarların, şairlerin ve araştırmacıların kalemiyle birer parçası oldukları dünyamızın geleceğine dair umutlu olmamız için ne kadar çok nedenimiz olduğunu bir kez daha gösteriyorlar.

Kasımpaşalı Oedipus, Cem Kalender, Alakarga
Cem Kalender, mitolojiden ve kadim çağlardan devraldığı trajik bir hikâyeyi, yeniden, alegorik biçimde anlatıyor. Bu durum da okurun aklına çok şey getiriyor. ‘Kasımpaşalı’ oluşundan da anlaşıldığı üzere, Kalender’in Oedipus’u bizim için bir hayli tanıdık.

Bedrufi’nin Nefesi, Mehmet Güreli, Sel
Ressam, yönetmen, müzisyen, yazar... Belki böyle anlatılıyor Mehmet Güreli. Bedrufi’nin Nefesi’ni okuyunca onun aslında çok iyi bir okur olduğunu da görüyoruz. Mallarmé’nin “Bir kitap ne başlar ne biter, olsa olsa öyle görünür” sözü Bedrufi’nin Nefesi için söylenmiş gibi...

Felsefenin Kısa Tarihi, Derek Johnston, İnkılap Kitabevi
Felsefenin ne olduğunu merak edenler ve filozofların ne düşündüğünü bilmek isteyenler için açıklayıcı bir başlangıç kitabı. Aralarında Sokrates, Descartes, Locke, Spinoza, Kant, Nietzsche ve Derrida’nın da bulunduğu önemli filozofun hayatının, fikirlerinin, düşüncelerinin ve kuramlarının anlatıldığı kitap okuyucuya temel bilgileri sunmayı vaat ediyor.

Bir Ceset Bir Söz, Gülce Başer, Remzi
Bir Ceset Bir Söz, bir kadının kocasını evde ölü olarak bulmasıyla başlıyor. Sıradan gibi görünen polis soruşturması, öldürülen kişinin gerçek kimliği ortaya çıkınca soluk soluğa bir ajan kovalamacasına dönüşüyor. Gülce Başer bu kitabıyla Altın Sayfa Yılın Polisiye Kitabı Ödülü’nü kazandı.

Hafif Bir Akıl Tutulması, Mitch Cullin, çeviren: Zeynep Ünal, Labirent
Sherlock Holmes’un hikâyesini herkes bilir ancak bu kitap bildiğimiz Sherlock’u anlatmıyor. Sherlock’un artık emektar bir dedektif olduğu huzur içinde eski günlerini yad ettiği döneme gidiyoruz... Hafif Bir Akıl Tutulması, Mr. Holmes adıyla sinemaya da uyarlandı.

Sefiller, Victor Hugo, çeviren: Volkan Yalçıntoklu, İş Bankası
Victor Hugo’nun ünlü eseri beş cilt olarak yayımlandı. Bu destansı roman Fransız toplumundan yola çıkarak, kozmolojik bir bakış ve eşsiz bir duyarlılıkla insanlığa ulaşır.

Saftirik Greg’in Günlüğü : Hey Gidi Günler, Jeff Kinney, çevirmen Kenan Özgür, Epsilon
O bir fenomen. Hakkıyla fenomen olanlardan üstelik. Greg’in maceraları devam ediyor günümüze selam çakarak. Kasabada herkes gönüllü olarak fişleri prizden çekip elektronik eşyalar olmadan yaşamayı denerken, Greg kendine bu soruyu soruyor. Greg, eski günlere dönmek konusunda hiç de hevesli değil.
Karadankaçanlar, Aslı Tohumcu, Can Çocuk
İsmiyle bile buradan kaçışın hayal gücüne yolculuğun vaadi Tohumcu’nun kitabı. On yaşındaki Tomris ve hikâye anlatıcı annesinin eğlenceli ve yedi denizleri dolaşan macerası.

Çat Kapı, Andreas Steinhöfel, çeviren: Ziba Akkerman, Tudem
Çat Kapı, kısır düzenin bozulmasına cesaret edecek ve vicdanını sorgulayabilecek okurların kitabı. Andreas Steinhöfel, herkesin birbirine benzediği Kayın Sokağı’na taşınan bir anne ve dört çocuğunun hikâyesiyle “makbul” toplumu sorguluyor

Kanepeye Dönüşen Baba, Fatih Erdoğan, Mavibulut
Fatih Erdoğan yabancılaşmayı günün birinde kanepeye dönüşen bir baba ve ailesinin yaşadıkları etrafında anlatıyor. Elbette yazarın imzası haline gelen ironik üslubuyla.

Gürültücü Güven, Anie Morgan, çeviren: Turgay Bayındır, RedhouseKidz
Yüksek ses ondan sorulur. Ses kontrolüyle uğraşmayacak kadar samimi bir çocuk. O “tatlı” sesiyle etrafı bir oyun bahçesine çevirirken, bir de o sırada orada olanlar sormak lazım ne hissetiklerini. Özellikle sahildeki macerasıyla renkli resimli kitapların en sıcak dünyasına okuru götürüveriyor.
(Kaynak: radikal.com.tr)