8 Ocak 2019 Salı

Stresle savaşta en büyük destekçi

Sürekli gelecek planları yapmak, gün içerisinde kontrolümüz ve düşüncemiz dışında gelişen olaylar, telaşlı ve hızlıca farkında olmadan yaşamak ve gün boyunca meydana gelen zihinsel, fiziksel ve duygusal konular, bedenimizde “strese” neden olur. Kısaca ifade etmek gerekirse, yaşamımızda bizi alışılmış düzenimizin dışına çıkaran her şey stresin kaynağıdır.


Stresle başa çıkma konusunda bir yığın kitap okumuş, atölyelere giderek çalışmalar yapmış veya bu konu üzerine yoğunlaşarak kendiniz için özel yöntemler de bulmuş olabilirsiniz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Erdi Uğur, sizi kaleyi içten fethetmenizi sağlayacak harika bir destekçi olan Magnezyum’u anlatıyor.

Magnezyum deposu olan gıdalar

Magnezyum ağırlıklı gıdalar hakkında bilgi veren Beslenme ve Diyet Uzmanı Erdi Uğur, şunları söyledi: 

“Magnezyum, en temel ifadesi ile kaslarımızın ve sinirlerimizin gevşemesinde rol alan bir elementtir. Bizim sakinleşmemizi sağlamasıyla ve dinginliğimizin devamlılığına yardımcı olmasıyla da, stres kovucu bir mineral olarak nitelendirilebilir. Magnezyum bedenimiz için çok değerli bir mineraldir. Vücudumuzda 300’den fazla mineralle birlikte çalışarak, hayati işlemlerin yapılmasını sağlar ve hücresel enerji üretimine destek olur. Ben, doğal beslenmek ve her zaman beslenmemizi doğal mineraller ile zenginleştirmekten yanayım. Doğanın ve doğalın iyileştirici gücü çok büyüktür. Magnezyumu temin etmenin en iyi yolu da, beslenmemizde magnezyumdan zengin gıdalara yer vermektir. Kavrulmamış badem, çiğ kabak çekirdeği, çiğ fındık, ceviz, avokado, hurma, incir, muz, başta ıspanak olmak üzere diğer yeşil yapraklı sebzeler, magnezyum içeriği en yüksek olan gıdalardır. Ancak, beslenmemiz konusunda hassasiyet göstermemize rağmen, bazı durumlarda magnezyum seviyelerimiz istenilen değerlerde olmayabiliyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığımızda en doğru yöntem, bir sağlık uzmanından destek almaktır” dedi. 

Magnezyum’un faydaları şunlardır:  

Beslenme ve Diyet Uzmanı Erdi Uğur, Magnezyum’un stres ile olan bağlantısına değinerek, şunları söyledi:

1-Stres hormonlarının salgılanmasını azaltarak, bedenimizin rahatlamasına destek olur.

Kortizol, hepimizin mutlaka duymuş olduğu bir hormon. Özellikle stresli durumlarla karşı karşıya kaldığımızda seviyesi yükselir ve vücudumuzun gerildiğini hissederiz. Aslında bu strese karşı bir savunma mekanizması. Fakat Kortizol, aynı zamanda odağımızı toplamayı, mantıklı düşünüp hızlı hareket edebilmeyi engelleyerek, hayatımızı zorlaştırır. Kortizolün sürekli yüksek seyretmesi; gastrit, reflü, huzursuz bağırsak gibi sindirim sistemi problemlerini, kronik yorgunluk ve kronik iltihaplanma süreçlerini de tetikler. Kısacası, vücudumuzun savunma sistemini hasara uğratarak, daha sık hastalanmamıza neden olur. Magnezyum, kortizol seviyesinin dengeli aralıklarda olmasına yardım ederek, bizi hem strese karşı, hem de diğer hastalıklara karşı korur.

2-Kan şekerimizin ideal düzeyde olmasına yardım ederek, vücudumuzun iç dengesinin korunmasında rol alır.

Kan şekerimizin sürekli olarak yükselip düşmesi, vücudumuzda kronik iltihap sürecinin oluşmasını tetikler. Basit karbonhidrattan zengin diyetler, hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz beslenme, kontrol edilmeyen tıbbi durum gibi faktörler, kan şekeri dengesini bozan başlıca faktörlerdir. Kan şekerinin geniş aralıklarda dalgalanması, kronik iltihap süreciyle birlikte hormon dengesizlikleri ve kilo alımına da neden olabilir. Sıralamış olduğumuz bu faktörler, stresli bir ruh halinin ve kaygılı bir zihnin oluşmasına zemin hazırlar. Doğal karbonhidratların dengede olduğu ve sağlıklı yağlar açısından zengin bir beslenme protokolüne ek olarak, magnezyum seviyesinin de yeterli düzeyde olması, kan şekerinin kontrolünü sağlayarak stresin hafiflemesine destek olur.

3-Beynimizde, iletişimden sorumlu maddelerin aktivitesini arttırarak, zihinsel ve bedensel anlamda rahatlatıcı etki gösterir.

Sinir hücrelerimiz arasında, muazzam bir iletişim mekanizması bulunur. Bu iletişim sisteminin en önemli maddelerinden biri de GABA (Gamma – Amino Bütirik Asit)’tir. GABA, zihinsel hallerimizin dengelenmesi, dikkat ve rahatlama konusunda büyük etkilere sahiptir. Aslında aşırı stresli, tedirgin olmamıza neden olmuş ve gerginliğimizi ciddi derecede tetiklemiş bir olaydan sonra, rahatlama hissinin oluşmasını sağlayan madde GABA’dır. Magnezyum, GABA alıcı maddelerini uyarmasıyla ve GABA’nın oluşumunu arttırmasıyla birlikte, sakinleşmemize ve gerginliğimizin giderilmesine katkı sağlar.

4-Depresyon belirtilerinin ve kaygı bozukluğunun tedavisinde, magnezyum mineralinin olumlu etkisi bilimsel araştırmalarla ortaya koyulmuştur.

Stres, hormonal sisteme etki ederek bedenimize zarar verir. Bu yolla ortaya çıkan psikolojik rahatsızlıklardan ikisi de, depresyon ve kaygı (anksiyete) bozukluğudur. Kaygı bozukluğundan muzdarip olan kişilerin yaklaşık %90’ı, depresyon belirtilerine de sahiptir. Magnezyum ise; sinirler arası iletişim maddelerini dengeleyerek (örneğin GABA), kan şekerinin ideal aralıklarda seyretmesine destek olarak ve enerji üretimini destekleyerek psikolojik belirtilerin tedavisine yardımcı olur.

5-Mutluluk hormonu Serotonin’in üretiminde rol alarak, zihinsel anlamda rahatlamamızı sağlar.

Serotonin hormonuna hepimiz aşinayız artık. Kendimizi mutlu, sakin ve dingin hissetmemizi sağlayarak akıcı bir şekilde düşünmemizi destekler. Yapılan bazı çalışmalarda magnezyumun, beyindeki serotonin üretiminde rol aldığı ve bu yolla stres durumumuzu düşürerek rahatlama sağladığı ifade edilmiştir. Magnezyumun, stresli durumlarla başa çıkmamıza ve stresin bedenimizde yarattığı olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder