Geçmişi M.Ö. 2000’lere kadar uzanan Datça’nın, Osmanlı padişahlarından Sultan Reşat döneminde adı Reşadiye olarak değiştirilmiş, Cumhuriyet ile birlikte tekrar Datça olmuş. Şimdi, bozulmamış doğası, 235 kilometrelik sahil şeridi ve 52 koyu, zengin flora ve faunası ile turizm cennetlerimizden biri Datça… Knidos yani Datça, zengin tarihi geçmişi ile önemli turizm merkezlerinden.
DATÇA’NIN GEZİLECEK YERLERİ
KNİDOS ANTİK KENTİ
Datça’ya 33 kilometre uzaklıkta bulunan Knidos, yarımadanın en uç noktasında, Akdeniz ve Ege’nin birleştiği Tekir Burnu’nda konumlanmış, antik dünyanın en önemli metropollerinden biridir. Kent doğusunda ve batısında yer alan iki limanıyla mavi yolculuklara kucak açar. Knidos, ticari nedenlerle MÖ 4. yüzyılda yarımadanın uç noktasına, bugünkü görkemli kalıntıların izlendiği yere taşınmış. Kuruluşu MÖ 13. yüzyıllara uzanan kent MÖ 4. yüzyıldan itibaren sanat, kültür, sağlık ve dini merkez olarak ünlenmiştir. Ayrıca geliştirdiği ekolüyle bir tıp merkezi olan Knidos birçok bilim insanına da ev sahipliği yapmıştır. Bu kişilerden Mimar Sostratos İskenderiye Deniz Feneri’nin mimarı oluşuyla ünlenirken, Knidoslular tarafından satın alınan Çıplak Aphrodite heykeliyle de Praxiteles en ünlü heykeltıraşlar arasına girmiştir. Yine Knidoslu öğreti diye bilinen tedavi yöntemini Euryphon ve öğrencileri geliştirmiştir.
Knidos, şarap ihracatı sayesinde gelişmiş bir ticarete sahipti. Yuvarlak ve köşeli kulelerle kuvvetlendirilmiş surlarla çevrili kentin askeri ve ticari olmak üzere iki limanı vardı. Örenyerindeki önemli yapılar ve alanlar Dor Tapınağı, Apollon Tapınağı ve Sunağı, Yuvarlak Tapınak ve Sunağı, Meclis Binası, Korinth Tapınağı, mevsimi ve zamanı gösteren güneş saati, Tiyatro, Dionysos Tapınağı ve Stoası, Yamaç Evleri, Odeon, Demeter Kutsal Alanı, Nekropol ve Kap Krio Yarımadası’dır.
ESKİ DATÇA
583 kişilik bir nüfusa sahip olan mahalle Datça Yarımadasında Antik Çağlar’dan günümüze kadar gelebilmiş tek yerleşim olma özelliğine sahip. Tarihi MÖ 11. yüzyıla uzanan mahallede farklı medeniyetlere ait izler bulunuyor. Taş evler, arnavut kaldırımlı ve begonvillerle süslü sokaklar konuklarına adeta görsel şölen yaşatıyor.
CAN YÜCEL EVİ
Eski Datça’nın Çarşı Caddesi üzerindeki Can Yücel Sokak’ta bulunuyor. Ünlü şair ve yazar Can Yücel’in 1986 yılında satın aldığı ve ömrünün bir kısmın geçirdiği bu evde, yazarın kişisel eşyaları ve kitapları bulunuyor. Günümüzde ziyarete kapalı halde bulunan ev yalnızca her yıl 12 Ağustos’ta Can Yücel için gerçekleştirilen anma töreninde açılıyor.
GEBEKUM
Gebekum, Datça’nın en eşsiz yerlerinden biri. Yedi kilometrelik kum plajıyla meşhur. Kumsaldaki doğal hareketlilik sebebiyle plaj her yıl genişlemekte. Kumul 3. ve 4. jeolojik zamandan günümüze kadar gelen Akdeniz’in tortullaşmış fosil materyallerinden oluşuyor. İçinde çakıllı akarsu tortulları bulunan Gebekum bu özelliğiyle kendine özgü farklı bitkü türlerine de ev sahipliği yapıyor. Bölgedeki sığ sular aynı zamanda çevredeki adacıklara denizden yürüyerek gitme imkanı sağlıyor.
KIZLAN KÖYÜ
Datça’ya sekiz kilometre mesafede ve değirmenleriyle meşhur bir köy. Çok geniş tarım arazilerine sahip aynı zamanda Kızlan Ovası yörenin en verimli ovalarından. Kızlan’da zeytin ve zeytinyağı ürünleri ile diğer sebze ve meyveler yetiştiriliyor. Kızlan Köyü sırtını dağlara yaslamış konumda, arkası Ege denizi. Datça’nın rüzgar sörfüne en uygun sahilleri Kızlan’ın Akdeniz tarafındaki Gebekum ve Kızlanaltı sahilleri. Kızlan Köyü doğa yürüyüşleri için ideal birçok yürüyüş parkuruna sahip.
DOMUZ KOYU
Datça’nın yanı başında her şeyden uzak bir koy. Çevrede bulunan incir ağaçlarının dibine düşen incirleri yemeye gelen yaban domuzları yıllar önce koyun bu isimle anılmasına neden olmuş. Karayolu yok. Elektrik jeneratörden, su kuyudan geliyor. Çevre, doğa yürüyüşleri için de ideal. Koyun etrafında doğal oluşumla meydana gelmiş ilginç kaya ve mağaralar mevcut. Bölgede deniz oldukça sakin, güzel ve karşı yakadaki Yunan adaları görünmekte.
PALAMUTBÜKÜ
Datça merkeze 25 kilometre uzaklıkta bulunan Palamutbükü, mavi yolculuk teknelerinin uğrak noktalarından biri. Ağaçlarla çevrili upuzun kumsalıyla ünlü olan Palamutbükü, Datça’nın en gözde koyları arasında.