6 Haziran 2016 Pazartesi

Hangi hastalar oruç tutabilir, hangileri tutamaz?

Prof. Dr. Mitat Bahçeci, kronik sağlık sorunları olan hastalar için oruç rehberi hazırladı.


Sağlık sorunları olup da oruç tutmak isteyenler mutlaka doktorlarına danışmaları gerekiyor. Endokrinoloji Uzmanı Prof.Dr. Mitat Bahçeci, kronik hastalıkları olan kişilere özel bir rehber hazırladı ve önemli uyarılarda bulundu.

İzmir Kent Hastanesi Endokrinoloji Uzmanlarından Prof.Dr. Mitat Bahçeci, Ramazan ayının 2016 yılında, büyük bölümünün gündüz, çok uzun ve ortalama aç kalma süresinin 17 saat olduğu Haziran ayına denk geldiğine dikkat çekerken bazı kronik hastalığı olanlar izin ‘Oruç rehberi’ hazırladı. Sıcak günlerde ve uzun açlıkta özellikle diyabet (şeker) hastaları, tiroid hastalığı tedavisi görenler ve hipertansiyonlu kişilerin daha dikkatli olması gerektiğini kaydeden Prof.Dr. Bahçeci şunları söyledi:

“Diyabeti ağırlık ve tipine göre; Tip 1 diyabet, sadece oral antidiyabetik (hap) ilaçlarla tedavi olan tip 2 diyabet, uzun süreli olan ve insülin kullanan tip 2 diyabetik ve diyabete bağlı, böbrek, kalp, sinir sitemi ve göz hastalığı gibi ağır hasarlar ortaya çıkmış ve insülin kullanan tip 2 diyabet ile gebe diyabetliler olarak sıralanabilir. Bunlardan tip 1 diyabetli hastalar, insülin kullanan tip 2 diyabetliler ve gebe diyabetliler (ister tip 1, ister tip 2, isterse de gebelik diyabeti olsun) kesinlikle oruç tutmamalılar. Buna karşılık kullandığı şeker ilacı insülin salgılatmayıp sadece insülin direncine etki eden ve hipoglisemi riski yaratmayan metformin etken maddeli ilaç kullanan ve sadece diyetle tedavi olan kişiler dikkatli olmak koşuluyla oruç tutabilirler.”

DİYABETLİLER NASIL ORUÇ TUTMALI?

Oruç tutan diyabetlilerin de sahura mutlaka kalkması ve sahurun en geç saatinde yemek yemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bahçeci, “İftara ise hafif bir çorba ve şeker içermeyen bol su ile başlamalı ve en az 15 dakika geçtikten sonra ana yemeğe başlamalı ve yavaş biçimde yemelidirler. Yemek sonrası tatlı almamalı ve meyveyi de iftardan sonra en az 1 saat geçtikten sonra tüketmelidirler. Yaz mevsimi diğer mevsimlerden besin çeşitliliği açısından daha zengin bir mevsimdir. Bu nedenle bu ramazanda meyve tüketimi ayrı bir önem taşıyor. Porsiyon olarak küçük boy bir karpuzun 8’de biri (kabuksuz 200 gram), küçük boy bir kavunun 8’de biri (kabuksuz 175 gam) yenilebilir” dedi.

TARÇIN YARDIMCINIZ OLUR

Hastalara meyve suyu tüketmemelerini, meyve yemelerini önerdiklerini vurgulayan Prof.Dr. Bahçeci uyarılarını şöyle sürdürdü:

“Elma ya da yoğurt üzerine dökülen 1 çay kaşığı tarçın insülin direnci üzerine çok olumlu etki yapar. Oruç tutan diyabetli kişide gün içerisinde ani ve soğuk terleme, çarpıntı, yüzde solukluk gibi hipoglisemi belirtileri ortaya çıkarsa, mutlaka kan şeker düzeyini ölçmeli ve kan şekeri düzeyi düşük olarak saptanırsa mutlaka orucu bozmalı ve şekerli su içmelidirler. Yine ilaç kullanmadıklarından aşırı susama, dilde kuruluk, bilinç bulanıklığı ve ağızda aşırı bir şekilde çürük elma kokusu (aseton) saptandığında mutlaka doktora başvurmalıdırlar.”

HİPOTİROİDİ HASTALARI NE YAPMALI?

Endokrinoloji Uzmanı Prof.Dr. Mitat Bahçeci, hipotiroidi tedavisi gören kişilerin rahatlıkla oruç tutabileceklerini söyledi. Ancak hastaların ilaçları alacakları zamanı iyi ayarlaması gerektiğini kaydeden Prof.Dr. Bahçeci, “Hastalar, normalde sabah aç karnına yemekten yarım saat kadar önce tiroksin hapı alanların ilaçlarını uyanır uyanmaz daha sahurun hemen başlangıcında aç iken alıp, yarım saat sonra sahur yemeğini yemeli. Tiroid bezinin aşırı çalışması (hipertiroidi-zehirli guatr) nedeniyle tedavi olanlar ise ilaçlarını iftarda ve sahurda alarak oruç tutabilirler. Kolesterol ilacı alanlar da rahat oruç tutabilirler çünkü ilaçlarını yatmazdan önce almalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
DHA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder