25 Ekim 2015 Pazar

Bilim insanları "Hunza Türkleri"'nin peşinde

Hunza Türkleri, Hun Türklerinden geliyor. Pakistan ve Hindistan sınırında yaşayan bu insanların çok ilginç bir özelliği var...

Tamamen Müslüman olan Hunza Türkleri ortalama 110 ile 120 yıl yaşıyor.

Burada 65 yaş yolun yarısı sayılıyor.

Kadınlar 65-70 yaş arasında anne oluyor. 100 yaşında ölenlere genç öldü deniliyor.

Asırlarca yolu, izi olmayan, erişilmesi çok güç bir yerde izole olarak yaşayan Hunzakutlar "Mir" dedikleri hanedan reislerinin ve ona danışmanlık yapan on iki kişiden oluşan bir İhtiyar Heyeti idaresinde, yani Türk geleneklerine uygun olarak, 900 yıldan fazla bir süre bağımsız yaşamışlar.

Hunza Türklerinin çok ilginç bir yanı da burada hiç kanser vakasının yaşanmaması.
Kansere yakalanmadıkları gibi sık rastlanan diğer rahatsızlıklara da uğramıyorlar.

Bilim adamlarının dikkatini çeken bu ömür süresi onları araştırma yapmaya yöneltti. Bunun nedeni denizden 6 bin metre yükseklikte çok yüksek oksijeni olan bir bölgede bulunmaları.

Buz gibi temiz su içip kendi ekip biçtiklerini yemeleri. Hunza Türkleri'nin et ve baharatlı yemekleri çok ünlü ve sadece kendi ürettikleri sebze ve meyveleri tüketiyorlar.

Eskiden Sincan-Keşmir arasında gidip gelen kervanlara sarp geçitlerde baskın yaparak, mallarını çalarak, gerektiğinde adam öldürerek geçimlerini sağlarlarmış. Ancak komşu halkların sert tepkileri üzerine 1860 da onlara söz vererek bundan vazgeçmek zorunda kalmışlar.

Asırlarca yolu, izi olmayan, erişilmesi çok güç bir yerde izole olarak yaşayan Hunzakutlar "Mir" dedikleri hanedan reislerinin ve ona danışmanlık yapan on iki kişiden oluşan bir İhtiyar Heyeti idaresinde, yani Türk geleneklerine uygun olarak, 900 yıldan fazla bir süre bağımsız yaşamışlar.

Eskiden Sincan-Keşmir arasında gidip gelen kervanlara sarp geçitlerde baskın yaparak, mallarını çalarak, gerektiğinde adam öldürerek geçimlerini sağlarlarmış.

Bağımsız yönetim 1870 de İngiliz askerleri gelmesiyle kesintiye uğradı. Hunzalar İngilizler gittikten sonra tekrar bağımsız oldular.

Hunzakutların en büyük özellikleri dış dünyanın dikkatini çekmek için fırsat bulduklarında sansasyonel, abartılı tanıtımlara ve gösterilere başvurmaları.

Bunlardan biri de, Büyük İskender'in 2 bin 300 yıl önceki seferde orada kalan askerlerinin torunları olduklarını iddia etmeleri. Kanıt olarak da çevre halkı Peştunlara göre beyaz tenlerini, farklı dil ve kültürlerini gösteriyorlar.

Ancak Türkler de Pakistanlılara göre beyaz tenli, dil ve kültürleri farklı, kaldı ki Hunzaların yaşadıkları ülke olan Pakistan'ın resmi dili Urdu bir zamanlar o topraklara hükmetmiş olan Türk Hükümdarı Gazneli Mahmut'un ordusunun dili.

Eski bir Hunzalı Mir Sefdar Han'ın hatları tipik Orta Asya Türk ırkının bilhassa Uygur Türklerinin özelliklerini taşıyor

En son Y-DNA gen araştırmalarında (Firasat ve diğerleri) Hunzakutlarda Greklerin genetik unsurlarına hiç rastlanmadı. Büyük İskender kalıntıları olabilecek diğer halklardan Kalaşlar da aynen sıfır çektiler, sadece Peştunlarda % 2 Grek geni bulundu.

Hunza vadisi Uygur Türklerinin yaşadığı Doğu Türkistan'daki Sincan Uygur Bölgesi'nin yalnızca iki adım ötesinde. Arada sadece Kuncerab geçidi var. Uygurların yarısı genetik açıdan R1a ve R1b haplo grubuna mensup. Avrupalılar gibi. Yukarıda açıklandığı gibi Hunzalar ve Uygurlar arasında genetik bağ var.

Hunza Türkleri, Hun Türklerinden geliyor. Pakistan ve Hindistan sınırında yaşayan bu insanların çok ilginç bir özelliği var...

Yörede genetikçilerden başka araştırma yapan Batılı antropologlara göre biyolojik özellikleri, toplumsal ve kültürel yönleri açısından Hunzakutlar Kafkasya orijinliler (Beyaz ve kumral Batı ve Doğu Avrupalılar, Kafkaslar dahil).

Bütün bunlar ve Hunzakutların tenleri, dilleri ve kültürlerinin yöre halklarından farkılı olmasının sebebinin Grek değil Türk orijinli olmalarına işaret ediyor.

Türkler dünyaya yayılmışlar, Amerikaya bile gitmişler, Avrupa halkları avcı-toplayıcı topluluklarken Türkler Orta Asya, Kafkaslar ve Anadolu'dan gelip onlara çiftçilik öğretmişler. Onların atası olmuşlar. Hint yarımadası halkının kökeni de Ön Türkler. Aslında bunları biz söylemiyoruz. Yazımızda kaynaklarını verdiğimiz batılı genobilimciler söylüyor.

Sonuçta veriler ana dillerinin bilinen hiçbir dil ile benzerlik taşımaması nedeniyle Hunlar ve Uygurlar ile yakın akraba olmalarından ziyade atalarının bütün Türklerin ortak ataları olan Ön Türkler olduğunu, zamanla erkeklerin yakın çevreden kız almalarıyla yöre halkıyla da karıştıklarını gösteriyor. (Kaynak:cnntürk.com.tr)










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder