''Çocuklarımızdan ilkokul öncesi dönemde gerçek ile hayali, somut ile soyutu birbirinden ayırmaları beklenmez''
''Çocuklarımızdan ilkokul öncesi dönemde gerçek ile hayali, somut ile soyutu birbirinden ayırmaları beklenmez'' diyen uzman psikolog Gamze Eser; Hayal güçleri Hollywood senaristlerini kıskandıracak boyuttadır. Animasyon kahramanları gerçektir onlar için. Uzayda dolaşmak pekâlâ mümkündür. Sihirli iksiri içince küçülüp şirinlerin boyutuna gelebilir insanlar, ne var ki bunda?
Okul, kuralları, sınırları öğrendiğimiz yeni bir bölümüdür yaşam yolculuğunun. Gerçek kavramı hayalin yerini almaya başlar. Gerçekler her zaman o kadar da renkli olmayabilir. Çocukların bu dönemde bocalaması normaldir, diyor.
Kitap okumaya başladığı zaman yazarın hayal gücünden beslenir. Anlatılan hikâyelerde abartının, farklı olmanın ilgi çektiğini fark eder.
Kimi çocuk intihal yolunu seçer; roman kahramanının başından geçenleri kendi başından geçmiş gibi anlatır. Aslında geçmiştir de; onun gibi kitabın dünyasına girebilen okur, filmin büyüsüne kapılan izleyici öyküyü bire bir yaşamış gibi etkisinde kalır çünkü. Bir ay önce NASA’da bir deneye katılmak için Amerika’ya gittiğini anlatabilir.
Deneyimlediği yaşamın hayallerindeki gibi olmadığını kavrayacağı her bilgi onu gerçeğe daha çok yaklaştırır. Bu dönemde hayal gücünü sanat yoluyla ifade etmesi için alternatifler sunmak harika bir fikirdir. Yaratıcılığını ortaya çıkarması için ona kılavuzluk etmeniz hem kişisel gelişimi için hem bu dönemi daha üretken geçirmesi için çok önemlidir.
Her yalan içinde bir hayal gücü barındırır. Geçiş dönemini atlatmış çocuklar neyin doğru neyin hayal olduğunun ayırdına vardıktan sonra “öyle olsa daha güzel olmaz mıydı?” oyunu oynamaya başlar. Hiç sahip olmadığı bir nesneyi aldığını, ailesinin izin vermediğini bildiğiniz halde yamaç paraşütü yaptığını, anlatmaya başlar.
“Bunları yazmalısın,” “anlattığın şey zihnimde bir resmin belirmesine yol açtı, neden bunun resmini yapmıyorsun?” “Peki bunun bir müziği olsaydı nasıl olurdu?” Bu gibi öneriler hem hayal güçlerinin körelmemesini sağlayacak, hem de yalan sözcüğü kullanılmadan gerçeğe yönlendirmeye yarayacaktır.
Yalan önce masum sonra enerji tüketen bir olgu. Birbirini doğuran yalanlar bir süre sonra başa çıkılmaz sorunlar haline gelebilir. Kime ne dediğini hatırlayamazsa güvenirliğini de yitirir insan.
Doğruya yönelmek enerji tasarrufudur. Tek doğru fazla söze ihtiyaç gerektirmez. Yalanları örtmek için harcayacağınız enerjiyi hayallerimizin birer sanat eserine ya da performansa dönüşmesine izin vererek harcamak ruh sağlığımıza da olumlu katkılar sağlayacaktır. Gerçeği kabul edip onunla yüzleşmeye başlarsanız, sonucun hiç de düşündüğünüz kadar korkunç olmadığını göreceksiniz.
Sırtınızdaki yüklerdir yalanlarınız. Bir yerde durun ve yolun kenarına bırakıp kurtulun onlardan.
Sayfalar
- Ana Sayfa
- Gezilecek Yerler
- Bodrum Otelleri
- Alaçatı Otelleri
- Fethiye Otelleri
- Çeşme Otelleri
- Marmaris Otelleri
- Kaş Otelleri
- Alanya Otelleri
- Balayı Otelleri
- Ayvalık Otelleri
- Bungalov Otelleri
- Butik Oteller
- Dalyan Otelleri
- Datça Oteller
- Göcek Otelleri
- Kapadokya Otelleri
- Kuşadası Otelleri
- Yalıkavak Otelleri
- Karadeniz Otelleri
- Kemer Otelleri
- İstanbul Otelleri
- Termal Oteller
- Antalya Oteller
- Diğer Oteller
- İzmir Otelleri
18 Kasım 2014 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder