23 Kasım 2014 Pazar

Keşke kafama göre yaşasaydım

Yarım kalan bir iş, söylenmemiş bir söz, gidilmemiş bir şehir… Hayat, çoğumuz için pişmanlıkla dolu. İnsan, özellikle bir hastalık nedeniyle yaşamsal bir tehdit altındaysa hayatının anlamıyla ilgili sorgulamalara, ‘keşke’lere daha çok yöneliyor. Peki en çok hangi konularda pişmanlık duyuyor? Hayatını kanser hastalarına adamış altı uzmana sorduk.

KEŞKE BU KADAR ÇOK ÇALIŞMASAYDIM

- “Bensiz hiçbir işin yürümeyeceğini sanırdım, bu telefon 7/24 çalardı” diye isyan eden hasta, bir anne... Çalışmaktan gecelerce uyumadığını söylerken doktoru Meltem Topalgökçeli’ye, çocuğunun çocukluğunu kaçırdığını anlatıyor.

- Atölyelerde, gemilerde çalışan veya toza maruz kalan hastaların da en büyük pişmanlığı işle ilgili... Gemide çalışan hasta, “Beni gemideki o boyalar, kimyasallar etkilemiş olabilir. Keşke böyle bir iş yapmasaydım” diye üzülüyor.

KEŞKE YAKINLARIMA DAHA FAZLA VAKİT AYIRSAYDIM

- Yaşamsal bir krizle karşılaşan kişi, eğer anne-babaysa en çok çocuklarını yeterince kucaklamadığına dertleniyor. Son sözleri “Hastanenin girişine bir at geldi. Beni alacak. Ben hazırım”  olan 15 yaşındaki bir hastanın anne ve babası tanı konduktan sonra işten ayrılmış; birlikte epey vakit geçirmişler.

- 60'larında bir kadın hasta, 20 yıl boyunca kardeşiyle görüşmemiş. Bir gün doktoruna, onu rahatlatan bir şey olduğunu söylemiş; küs olduğu ablası gelmiş, barışmışlar. Doktoru, bu durumu “Ruhsal acısını biraz da olsa dindirebildi” diye yorumluyor.

KEŞKE O EVLİLİĞİ YAPMASAYDIM

- Bazı hastalar tedavi süresince aileleri tarafından çok güzel sarılıp sarmalanıyor ama bir kısmı da o kadar şanslı değil. Hastalık öncesi eşinden şiddet gören kadınlar arasında, bu şiddeti hastalığın en ağır evrelerinde dahi yaşamaya devam edenler var. Bu yüzden hastalar arasında  “Keşke onunla evlenmeseydim” pişmanlığı yaşayanlar ağırlıklı olarak kadınlar.

KEŞKE NEGATİF OLMASAYDIM

- “Her şeyin kötüsünü düşündüm ve kanser oldum” diyen çok insan var; “Bunu ben çağırdım” diyorlar. Meme kanserini yenen bir kadın: “Ailece maddi sıkıntıya girdik. Kendimi çok üzdüm, hastalığım nüksetti. Neyse ki yine yendim. Artık olabildiğince pozitif düşünüyorum.”

KEŞKE KENDİME İYİ BAKSAYDIM


- Kanser gibi yaşamsal bir krizle karşı karşıya kalanlar, geçmişini, yaşam tarzını ve ilişkilerini sorguluyor. Böyle bir yüzleşme sonrası “Kendimi ihmal ettim, ömrüm çalışmakla geçti” gibi değerlendirmeler sıkça ortaya çıkıyor.

- Gündelik hayatımızın koşturmacası içinde bizi mutlu eden şeyleri erteleyebiliyoruz. Psiko-onkolog Zeynep Armay’dan öğreniyoruz ki ‘böylesi deneyimler’ sonunda bazı kişiler yaşamın içinde yavaşlıyor, yaşamın tadını daha fazla almaya başlıyor.

KEŞKE BAŞKALARININ BEKLENTİLERİNE GÖRE YAŞAMASAYDIM

- 90 yaşında bir hasta... 18'indeyken bir kız sevmiş, ailesi evliliğe karşı çıkmış. Sonra bir evlilik yapmış ama birkaç yıl sonra boşanmış. Bir daha da evlenmemiş, 60 yılını yalnız geçirmiş. Doktoru Aslıhan Kurt’a “Keşke kendi yoluma gitseydim de o kişiyle evlenseydim, o zaman başka bir hayat yaşardım” derken gözleri çocuk masumiyetiyle dolu dolu...

- Okutulmamış. Ve buna çok üzülüyor: “Evet, ailemin değerleri böyleydi ama kabul etmek zorunda değildim. Keşke kafamın dikine gidip okusaydım. Daha farklı bir hayatım olurdu.”

- Tam bir İstanbul kızı... Kentte ne, nerede yenir çok iyi bilir, dışarıdan gelenlere tavsiyelerde bulunurmuş. Ne var ki kendisi formuna çok dikkat ettiğinden, o yemekleri hiç yememiş. Doktoru Oktar Asoğlu’na son sözleriyse şu olmuş: “Yemek de yaşamın ayrı bir yönü. Sakın ola benimki gibi bir takıntın olmasın, yaşamdan zevk almasını bil. Yemediğim çok şey var ve çok pişmanım. Şimdi ölüyorum ve istesem de yiyemem.”


'Yukarı Bak' adlı filmde tek hayali dünyayı gezmek olan Ellie hayatını kaybettiğinde, eşi Carl kendini onun bu hayalini gerçekleştirmeye adıyordu.

KEŞKE DUYGULARIMI İFADE ETSEYDİM

- Uzmanlar, yaşamsal bir krizle karşı karşıya gelindiğinde, sevgiye dair ifade, paylaşım ve sevgiyi hissetme ihtiyaçlarının daha çok su yüzüne çıktığını söylüyor. Erkek hastalar, kadınlara nazaran duygusal acılarını paylaşma konusunda daha ketum.

- Tanı konduktan sonra, o güne dek söylenmedik sözler dile gelebiliyor. Bir hastanın eşi anlatıyor: “Evet, hastalık ilerliyordu ama daha birkaç ay vakti vardı. Oturduk, konuştuk. ‘Teşekkür ederim, ben senden memnundum, Allah da senden razı olsun. Bana çok iyi bir eş oldun, çocuklarıma iyi bak, yeteri kadar şey yaptın’ dedi; ardından elindeki bardak
düştü ve öldü.”

- Birçok hastada, yaşadıkları travmadan sonra “Artık duygularımı dillendiriyorum. Zaten bunlar içime atmaktan başıma geldi” gibi bir farkındalık oluşuyor. “Üzüntüden kanser oldu” ifadesi henüz kanıtlanmamış olsa da uzmanlara göre bu, tam anlamıyla bir mit de değil.

KEŞKE HAYATIMI DAHA ANLAMLI GEÇİRSEYDİM

- Ömrünün tam 50 yılını hayatla didişerek geçirmiş ve kansere yakalanınca oturup bir düşünmüş ki bu kavgalar hiçbir işe yaramamış: “Şimdi bakıyorum da ne tuhaf şeylere öfkelenmişim. Ne gereksiz şeyler yüzünden insanları kırmışım.”

- Uzmanlara göre, hastalık atlatıldıktan sonra, insanlar potansiyellerini arttırıyor. Bazıları dernek kuruyor, yaşadıklarını anlatan kitaplar yazıyor. Eskiden “Diğerleri ne düşünür” derken, “Sağlıklı uyandım, nefes alıyorum” noktasına geliyorlar; yani önem sıralamaları değişiyor.

- Hemşire Şenel Sürücü ise yaşamını kaybeden hastaların bıraktıkları nasihatleri şöyle özetliyor: “İnsanları kırma. Sevdiklerine vakit ayır. Gençliğinin kıymetini bil. Vefalı ol.”

KEŞKE HARAM YEMESEYDİM


- 50’li yaşlarını süren hasta, doktorunu “Keşke haram yemeseydim" sözleriyle şaşırtıyor: “Bu hastalık benim başıma haram yediğim için geldi!”

- 27 yaşında... Psikologuna yapılmaması gereken bir şey yaptığını söylemiş ama ayrıntı vermemiş. Bu hastalığın, ona yaptığı kötülüğün bedeli olarak geldiğini düşünüyor: “Şimdi günahlarımdan arınmaya çalışıyorum.”

KEŞKE SİGARA İÇMESEYDİM

- Genç, yaşlı, kadın, erkek tüm hastaların en büyük ortak pişmanlıklarından biri de sigara... Ancak hastalığa yakalanınca içmeyi bırakanlar kadar “Keşke içmeseydim” deyip içmeye devam edenler de var. Doktor Pınar Kaya’ya göre “Vücuduma baksaydım” en yaygın ‘keşke’lerden.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Meltem Topalgökçeli
Uzman Klinik Psikolog Pınar Kaya
Kanser Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Oktar Asoğlu
Hemşirelik Hizmetleri Sorumlusu Şenel Sürücü
Psiko-Onkolog Aslıhan Kurt
Klinik Psikolog Zeynep Armay

İpek İzci / Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder