Nöroloji Uzmanı Yardımcı Doçent Dr Sevda Sarıkaya toplumda sık görülen baş ağrısı problemi ve ağrı kesici kullanımındaki yanlışlarla ilgili bilgi verdi.
Sevda Sarıkaya, birçok insanın hayatında başağrısı problemi ile karşılaştığını, toplumda bu şikayetin %90 lara kadar vardığını söyledi ve fazla Ağrı kesici kullanımı ile ilgili tehlikelere karşı uyardı.
Yoğunluğumuz ve hayat hızımızdan dolayı, temel ihtiyaçlarımızı bile görmek için ayırabildiğimiz vaktin çok az olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Bu durumda en basit çözüm '' Bir ağrı kesici almak'' gibi gelmektedir. Halbuki asıl yanlış, bu noktadan sonra başlar.
En sık görülen baş ağrısı türleri Gerilim Tipi Baş Ağrısı ve Migren’dir. Ailemizde Migren öyküsü varsa bizlerde olma sıklığı normal popülasyona oranla daha fazladır. Bu baş ağrısı tiplerinden birisine sahip olmanız demek, mutlaka tedaviye başlanması gerektiği anlamına gelmemektedir. Birkaç ayda bir olan Migren atağı eğer ağrı kesici ile geçiyorsa, kişinin hekim takibine girmesine gerek yoktur. Ancak ağrı sıklaştıkça farkında olmadan ağrı kesici kullanımı da sıklaşır. Öyle bir hale gelir ki hasta neredeyse her gün ağrı kesici almaya başlar. Bu durumda ya psikolojik etkiyle ya da ilacın kısa süreli etkisiyle ağrı biraz hafifler. Ancak sonra tekrar başlar. Tekrar ağrı kesici alınması ile birlikte bir kısır döngü içine girilir. Ağrı sayısının artmasının nedeni aslında fazla ağrı kesici kullanımıdır. Artık vücut ağrı kesicilere karşı direnç kazanmıştır, etkisi de çok kısa sürmektedir. Böylelikle mevcut olan Migren’e yeni bir ağrı türü daha eklenir. Bu ağrı türüne “Analgesic Overuse Headache” denir. Türkçeleştirirsek “Ağrı Kesici Kötüye Kullanımı Baş Ağrısı”. Ağrılar bu hale geldikten sonra tedavisi de oldukça güçleşir. Baş ağrısı tedavisi hem hekim hem de hasta sabrı gerektirir. Çünkü başlanan tedavi etkisini en az bir ay sonra gösterecektir.
Peki ne zaman tedavi kararı verilmelidir? Örneğin kişi eğer ayda iki veya daha fazla ağrı kesici alma ihtiyacı duymaya başlamışsa konunun uzmanı bir hekime görünmelidir. Sonrasında ise periyodik takipler çok önemlidir. Her hasta kendisine göre bir seyir izler ve genellikle baş ağrılarının tedavisi kişiye özel olarak oluşturulur. Bir hastaya iyi gelen ilaç diğerine iyi gelmeyebilir. Belli kriterler eşliğinde gerek duyulduğu halde bizim ''Profilaktik Tedavi'' dediğimiz tedavi uygulanır ve böylece hastanın atak sıklığı ve ağrı kesici alma oranları düşürülür. Profilaktik tedavide başlanan ilacın her gün kullanılması gerekir ve ara verilmemelidir. Ancak başlanan ilaç ağrı kesici değildir. Uzun dönemli kullanımda atak sıklığını azaltacak türdendir. Profilaktik tedavide tercih ettiğimiz ilaçlar antidepresanlar, antiepileptikler ya da başkaca moleküller olabilir. Bu hastaya ve baş ağrısının türüne göre değişir. Tedaviye uyum gösterildiğinde genellikle 6 ay içerisinde ağrılarla tamamen baş edilebilir.
Sonuç olarak her başmız ağrıdığında sıklıkla kullanmayı alışkanlık haline getirdiğimiz ağrı kesiciler düşünüldüğü kadar masum değildir. Ağrılar baş edilemez hale gelmeden bir hekim görüşüne başvurmakta fayda vardır. (Milliyet)
Sayfalar
- Ana Sayfa
- Gezilecek Yerler
- Bodrum Otelleri
- Alaçatı Otelleri
- Fethiye Otelleri
- Çeşme Otelleri
- Marmaris Otelleri
- Kaş Otelleri
- Alanya Otelleri
- Balayı Otelleri
- Ayvalık Otelleri
- Bungalov Otelleri
- Butik Oteller
- Dalyan Otelleri
- Datça Oteller
- Göcek Otelleri
- Kapadokya Otelleri
- Kuşadası Otelleri
- Yalıkavak Otelleri
- Karadeniz Otelleri
- Kemer Otelleri
- İstanbul Otelleri
- Termal Oteller
- Antalya Oteller
- Diğer Oteller
- İzmir Otelleri
31 Ekim 2014 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder