6 Kasım 2014 Perşembe

İş yaşamında bedeniniz sinyal veriyor

İş hayatında el ve bilek ağrılarınızı görmezden gelmeyin diyen uzmanlar, gün boyu bilgisayar başında olan ve ellerini kullananların kas ve bağlarına orantısız ve dengesiz yük bindirdiklerini vurgulayarak, bedenin bu ağırlığa karşı, ağrı ile sinyal verdiğine dikkat çekerek, önemli açıklama ve tedavi ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

İş yaşamında, sürekli ve aynı şekilde yapılan hareketler, elde, bilekte ve dirseklerde ağrılara neden oluyor. Bu ağrılar tedavi edilmezse eğer, karpal tünel sendromu, tenisçi dirseği,  kaslarda tetik nokta oluşumu, ellerde uyuşma ve sinir sıkışmaları, omuzlarda erken dönem kireçlenmeleri gibi ciddi sağlık sorunları oluşabiliyor.

İş hayatında el ve bilek ağrılarınızı görmezden gelmeyin diyen uzmanlar, gün boyu bilgisayar başında olan ve ellerini kullananların kas ve bağlarına orantısız ve dengesiz yük bindirdiklerini vurgulayarak, bedenin bu ağırlığa karşı, ağrı ile sinyal verdiğine dikkat çekti.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı  Op. Dr. Hasan Doğan, gün boyu aynı hareketlerin yapılmasının sinir sıkışması, dirsek, el, bilek ve omuzda ağrı ve de uyuşmaya neden olan günümüz iş hastalıklarını oluşturduğunu söyledi. Bu belirtiler dikkate alınmadığında başta;  Karpal tünel sendromu, tenisçi dirseği,  kaslarda tetik nokta oluşumu, ellerde uyuşma ve sinir sıkışmaları, omuzlarda erken dönem kireçlenmeleri görüldüğüne dikkat çekti.

Op. Dr. Hasan Doğan; modern hayatın getirdiği olumsuzlukların başında gün boyu zorunlu olarak ve aynı şekilde yapılan hareketlerin, sürekli bilgisayar başında oturmanın gençleri ve çalışanları olumsuz etkilediğini ve ağrı kesicilerle bu durumdan kalıcı olarak kurtulmanın mümkün olmadığını söyledi.  Op. Dr. Doğan; “Microcerrahi ve ameliyatlarla giderilmeye çalışılan, iş rutininde tekrarlanma olasılığı yüksek olan ofis hastalıklarından kurtulmak için ilaç ve cerrahi yöntemlerin dışında, ağrıya neden olan hasar görmüş dokuların, bedenin kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçiren doğal ve kalıcı tedavi yöntemi ile iyileştirmek mümkündür” dedi.

“Bir Pozisyonda En Fazla 20 Dakika Durun”

Mouse hastalığı, tenisçi dirseği, sinir sıkışması gibi farklı şekillerde karşımıza çıkan ofis hastalıklarını önlemek için, çalışma ve yaşam koşulları hakkında bilinçli olmak gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Hasan Doğan, “Bir pozisyonda en fazla 20 dakika durduktan sonra 2 dakika kadar işe ara vermek ya da başka bir işle ilgilenmek daha doğru olacaktır. Bu sürede sıkışmaya maruz kalan sinirler ve damarlara rahatlama şansı vermiş oluruz” dedi. Masa başında bilgisayar karşısında oturarak çalışan kişilerin, hareketsiz kaldıkları için şekil bozuklukları yaşadığını, bel ağrıları, omurgada eğrilik gibi rahatsızlıklar oluştuğunu belirtti. Bel ve sırt ağrılarının, yanlış tedavi ve ilaçlar sonucu sıklıkla tekrarlanabildiğini vurgularken, rahatsızlıkların nüksetmemesi için önleyici ve kalıcı tedavi olan Proloterapi yöntemini tavsiye etti. Proloterapi Yöntemi ile ağrıya neden olan; zayıflamış, yıpranmış bağ ve dokuların güçlendirildiğini, tekrar eski haline getirildiğini, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasının harekete geçirildiğini belirtti.

Tedavi Nasıl Uygulanıyor?

Proloterapi’nin yenileme ve onarma anlamına geldiğini söyleyen Op. Dr. Hasan Doğan,  1930 yıllardan günümüze kadar uygulanan Proloterapi’nin özellikle ligamentöz ( bağ- doku) problemlerinde başarıyla uygulanan bir tedavi metodu olduğunu söyledi.  Dr. Hasan Doğan, önleyici ve doğal bir tedavi yöntemi olan Proloterapi’yi şöyle anlattı; “Hasarlı dokuya enjekte edilen ve özel bir içeriğe sahip olan Proliferant solisyon, ağrının kaynağı olan hasarlı bölgede vücudun tamirci hücrelerini aktif hale getirir. Vücudun kendi kendini iyileştirme sistemini devreye sokan bu yöntem sayesinde doğal bir tedavi uygulanmış olur. Proloterapi; zayıflamış ve eski işlevselliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri, kasları ve tendonları güçlendirerek tekrar eski haline getirir ve onarır. Özel bir içeriğe sahip olan Proliferant solisyonunun hasarlı bölgelere enjekte edilmesiyle vücudun artık unuttuğu ve ağrıya neden olan bölgeleri tekrar uyarılarak, bu bölgelerde geçici inflamasyon sağlanarak hasarlı doku üzerinde bir uyrana olulşruturulur ve böylece vücut  hızla iyileştirici hücrelerin bu bölgeye gelmesini sağlayarak ağrının kaynağı olan hasarlı dokular onarılır ve yenilenir. Bu tedavi ile ağırları ilaç yada cerrahi operasyon ile  geçirmek yerine kaynağından yok edilerek, vücut kendi kendini iyileştirmiş olur ” açıklamasında bulundu. (Milliyet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder