Sultaniye Kaplıcası, Köyceğiz Gölü’nün güneybatısında, Ölemez Dağı eteklerinde bulunur. Radyoaktif elementler içeren mineralli sıcak suyu, şifalı çamur banyosundan oluşan termal tedavi merkezidir. Sıcaklığı 40 derece olan Sultaniye Kaplıcası’nın radyoaktivitesi 43 flok /Avp’dir ve özellikle Radon gibi nadir bir elementle zenginleşmiş olan bu su romatizmal ağrılara, eklem kireçlenmelerine ve kas yorgunluğuna iyi gelmekte, deriyi yenileyip damarları genişleterek kan dolaşımını rahatlatmaktadır. Kaplıca çevresindeki antik yapıların depremlerle yıkılıp göl tabanına kaymış kalıntıları, bu kaynağa bağlı bir sağlık merkezi kurulduğu ve yüzyıllar içinde yeni bina eklemeleri ile genişletildiğini göstermektedir.
2- İZTUZU PLAJI
Doğa harikası İztuzu kumsalı, Dünyanın en iyi korunan ve en güzel plajları sıralamaları içerisinde ilk 10’a girmiştir. Kum hareketine göre uzunluğu 5-6 km. arasında değişen İztuzu Plajı, sessiz ve sakin görüntüsünün dışında aslında oldukça yoğun bir trafiğe sahiptir. Caretta Caretta türü deniz kaplumbağalarının doğal yumurtlama alanı olması sebebiyle, koruma ve kullanma dengesi gözetilerek, gündüzleri bizlere geceleri ise deniz kaplumbağalarına aittir. İztuzu; bir tarafında deltanın yeşil tatlı suyu, diğer tarafta Akdeniz’in Ege ile birleştiği noktada lacivert berrak sularıyla, Köyceğiz Gölü’nü Dalyan Çayı ile bağlayan ve deltayla takip eden muhteşem ekosistemin sonudur. Dalyan’dan 8 km’lik karayolu ile bir ucuna, teknelerle delta arasında 25 dakika süren yolculukla diğer ucuna gidebileceğiniz plaj, hemen derinleşmeyen yapısı ile çocuklar ve iyi yüzme bilmeyen ziyaretçiler için de ideal...
3- CARETTA CARETTA
Deniz kaplumbağaları yaklaşık 110 milyon yıldır yerkürede yaşıyor, insanoğlunun geçmişi ise, ancak 2-3 milyon yıl öncesine kadar uzanıyor.
Uluslararası Doğa Koruma Birliği(IUCN) tarafından nesli tehlike altındaki türler kategorisine alınan Caretta Caretta’ların soyunun devamı, doğadaki yaşam zincirinin kopmaması için tüm insanlık adına önemli. Özel Çevre Koruma Kurumunun aldığı tedbirler, Dekamer gibi akademik kuruluşlar ile çevre koruma gönüllülerinin çabası ve Dalyanlıların desteği ile başarı ile uygulanıyor. Caretta Caretta Deniz Kaplumbağaları, senelerdir bu kumsala yumurtalarını bırakıyor ve döngüyü tamamlamak üzere göç yolu olan okyanusa geri dönüyorlar. Her yıl yüzlerce yuvadan binlerce yavru çıkmakta ve sadece 1000 tanede 1 tanesi 25 yaşa erişip yumurtlamak üzere aynı kumsala geri dönebilmektedir.
4- KAYA MEZARLARI
Dalyan’a gelen ziyaretçilerin gözü önce çayın karşı yakasındaki kireç taşlı yamaca oyulmuş, altı kaya mezarının unutulmaz görüntüsüne takılır. Geceleri projektörlerin ışığında bir tabloya dönüşen bu anıt mezarlar, uygarlığın akıl ve sanatsal yaratıcılıkla yüceldiği, Klasik Dönem’in ölüm ve ölümsüzlüğü kaynaştırıp sonsuzluğa açtığı birer kapı gibidir. Tapınak cepheli kaya mezarlarının hepsinde mezar odalarının çevresi, kaya ile arasında dar bir koridor oluşturacak şekilde oyulmuş ve aynı işlem, çatı kısmında da yapılarak yapı, ana kayaya sadece tabandan bağlı hale getirilmiştir. Mezara bir niş içinde sergileniyormuş görüntüsü kazandıran, ama çok emek isteyen bu uygulama sadece Kaunos’a ve yakın çevresine özgüdür.
5- ANTİK KAUNOS ŞEHRİ
Kaunos antik kenti, Köyceğiz Gölü’nü Akdeniz’e bağlayan Dalyan Çayı’nın(Calbis) sağ kıyısında, Çandır Köyü’nün sınırları içerisindedir. Döneminde bir liman kenti olan şehir, Dalyan Deltası’nın oluşması nedeniyle bugün deniz kıyısından uzaklaşmıştır. Tuzlalarında tuz üreten Kaunos, döneminin önemli bir ticaret merkezi durumundaydı. Kaunos’un bir dönem bağımsız devlet olduğu, çevresindeki bugünkü Sarıgerme ve Sultaniye gibi birçok antik kent kendisine bağlı olduğu bilinir. Yapılan kazılarda mimari eserlerin dışında çok sayıda heykeller, sikke, amfora, süs eşyaları, vazolar, figürler, çanak ve çömlekler bulunmuştur ve Fethiye Müzesi’nde sergilenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder